HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU > - Yazılı Yargılama Usulü > - Tahkikat ve Tahkikat Sırasındaki Özel Durumlar > - Islah ve Maddi Hataların Düzeltilmesi > Madde 176 - Kapsamı ve sayısı
Kısmi alacak için açılan davada, müddeabihin ıslah ile artırılan kısmına ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, alacağın tümü için dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesinin isabetsiz olduğu-
1000 TL'lik maddi tazminat istemi ile açılmış olan davada, ıslah dilekçesi ile istenen manevi tazminat istemi yönünden dava dilekçesinde herhangi bir miktar belirtilmemiş ve başvuru harcı yatırılmamış olduğu anlaşıldığından, davacının usulüne uygun dava dilekçesi ile manevi tazminat istemi bulunmadığına ve hakkında dava bulunmayan manevi tazminat istemini de usulüne uygun olmayan dilekçesiyle ıslah edemeyeceğine göre, mahkemece manevi tazminat talebinin reddi gerekeceği-
Davacının, kendisine verilen iki haftalık süre içinde ama yasal bir haftalık süresinin geçmesinden sonra davasını ıslah ettiği ve harcını da aynı gün yatırdığı, mahkemece de ıslah edilen değerler üzerinden hüküm kurulduğu, ne var ki süresinde yapılmayan ıslaha değer verilerek hüküm kurulmuş olmasının usul ve yasaya aykırı olup bozma nedeni olduğu-
İtirazın iptali davasının (tamamen) ıslah yolu ile alacak davasına döünüştürülebileceği- Vekâletnamesinde ıslaha ilişkin özel yetki bulunmayan davacı vekilinin, davayı tamamen ıslah edemeyeceği
Manevi tazminata ilişkin ıslah dilekçesinin, nispi harç yatırılmak suretiyle mahkemeye verilmesi ve fakat başvuru harcının yatırılmaması nedenleriyle bir ek dava dilekçesi olarak kabulünün dahi mümkün olmadığı, manevi tazminat davası açma hakkı saklı kalmak üzere manevi tazminata ilişkin ıslah isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davacı tarafından gerçekleştirilen ıslaha karşı davalının süresi içinde zamanaşımı def'inde bulunmasına rağmen, fazla mesai alacağı bakımından bu husus dikkate alınmadan ve zamanaşımına uğrayan kısmı tespit edilmeden hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektireceği-
Belirsiz alacak davası olarak açıldığına dair davacı tarafın herhangi bir ifadesi veya telebi bulunmamasına karşın mahkemece dava belirsiz alacak davası olarak görülmesinin; ıslah talebi sonrasındaki davalının zamanaşımı def'i hakkında bir değerlendirme yapılmadığı gibi alacak taleplerinin tamamına dava tarihinden itibaren faiz uygulanmasının hatalı olduğu-