Kural olarak tahkikat bitip Yargıtay tarafından bozma kararı verildikten sonra ıslah yapılamayacağı-
Islah dilekçesinde fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı tutulduğunu gösteren bir açıklamanın olmadığı, ıslahın yapıldığı tarihte 6100 sayılı HMK yürürlükte olmayıp 1086 sayılı HUMK'nun yürürlükte olduğu, 1086 sayılı HUMK'nun yürürlükte olduğu dönemde kısmi dava açılabilmesi için ilk davada veya ıslah dilekçesinde talep edilmeyen bölüm için dava hakkının saklı tutulduğunun belirtilmesinin gerekeceği, o halde, fazlaya ilişkin dava hakkı saklı tutulmadığından birleştirilen ek davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
Taraflardan her birinin yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebileceği- Davacının talep sonucunu azaltmasının davayı genişletme veya değiştirme sayılmayacağı, tam veya kısmi feragat için karşı tarafın iznine ve ayrıca bunun için ıslah yoluna başvurulmasına gerek olmadığı-
Dava konusu edilmeyen bir şeyin ıslah yoluyla davaya ithaline ve dava konusu haline getirilmesine yasal açıdan olanak bulunmadığı gibi, HMK.nun 176 ve devamı maddelerinde düzenlenen ve dava prosedüründe tatbiki mümkün olan ıslah müessesesinin imzaya itiraz hakkında uygulanma olanağının olmadığı-
Fazla çalışmalarının uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği- Fazla çalışmasının tanık anlatımları yerine yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda indirime gidilemeyeceği-
Davacının müdahalenin meni ve kal'i ile eski hale getirme davası açtıktan sonra talebini, tazminat davası olarak ıslah ettiği, ıslah çerçevesinde tarafların delillerinin değerlendirilmesi gerekeceği-
Davacının davadaki talebini 5 ay ile sınırlamayıp sadece şimdilik 5 aya tekabül eden miktarı istediği, bu itibarla ıslah dilekçesi ile miktarı artırmasının mümkün bulunduğu-
Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin taleplerin, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zaman aşımına uğrayacağı- Davanın cezayı gerektiren bir fiilden doğup ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş ise, bu sürenin maddi tazminat talepleri için de geçerli olacağı- Davacının talep sonucunu azaltma ve daraltmasının davayı değiştirme sayılmayacağı ve bu nedenle davacının, talep sonucunu kısmi feragat yolu ile daraltabileceği- Talep sonucunun azaltılan kısmı yönünden davanın feragat nedeniyle reddine ve reddedilen kısım üzerinden davalı taraf yararına vekalet ücretine karar verilmesi, ayrıca yargılama giderlerinin kabul-ret oranına göre taraflar arasında paylaştırılması gerektiği-
Taraflar arasındaki tazminat davası-
Feragatin yalnız mevcut davadan değil, o dava ile istenen haktan da vazgeçme anlamına geldiği, kesin hüküm sonuçlarını doğurduğu ve karşı tarafın kabulüne de bağlı bulunmadığı- Feragatin, karar kesinleşinceye kadar her aşamada mümkün olduğu-