Kısmi alacak için açılan davada, müddeabihin ıslah ile artırılan kısmına ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, alacağın tümü için dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesinin isabetsiz olduğu-
Usulüne uygun şekilde harcı yatırılarak ıslah edilmiş bir dava varmış gibi ıslah edildiği belirtilen miktarlar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olacağı- Değer kaybı talebi ile açılan davada, davacının dava dilekçesinde meydana gelen hasardan kaynaklanan onarım gideri nedeniyle tazminat talebi olmadığından ıslah dilekçesi ile dava konusu olmayan bir talebin dava kapsamına alınmasının mümkün olmadığı, bu durumda, dava dilekçesi ile talep edilmeyen onarım bedeli hakkında karar verilmesinin hatalı olduğu;  mahkemece, "davacının ayrıca dava açma hakkı saklı kalmak üzere onarım giderine ilişkin ıslah isteminin reddine" şeklinde karar verilmesi gerektiği-
Kısmi alacak için açılan davada müddeabihin ıslah ile artırılan kısmına ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekeceği, alacağın tümü için dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesine hükmedilemeyeceği-
Evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak açılan boşanma davası, zina (TMK. mad. 161), onur kırıcı davranış (TMK. mad. 162) ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK. mad. 163) hukuki sebeplerine göre boşanma kararı verilmesi talebiyle ıslah edişmiş olup eksik harç tamamlanmadıkça müteakip işlemler yapılamayacağından, davacıya maktu ıslah harcını ikmal etmesi için süre verilmesi gerekirken, maktu harç eksikliğinin tamamlattırılması yönünde işlem yapılmadan karar verilmesinin yerinde olmadığı-
Davalının ıslah yolu ile savunmasını genişletebilmesinin mümkün olduğu- Islah sureti ile zamanaşımının ileri sürülebileceği-
6100 sayılı HMK'nın 176/2. maddesi uyarınca davada taraflar ancak bir kez ıslah yoluna başvurabileceğinden mahkemece davacı vekili tarafından ıslah dilekçesinden sonra dosyaya sunulan dilekçeye itibarla ıslah ile talep edilen kısımlara ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesinin hatalı olduğu-
İşçilik alacakları ile tazminat talep edilen somut uyuşmazlıkta; davacının 28.08.2015 günlü dilekçesiyle davasını ikinci kez ıslah ederek, bir kısım dava konusu alacak miktarlarını arttırdığı, yine aynı dilekçe ile terditli talepte bulunarak, ikinci kez ıslahın kabul edilmemesi halinde verilen bu dilekçenin yeni bir dava dilekçesi gibi kabul edilerek, arttırdığı dava değeri üzerinden hüküm kurulmasını talep ettiği anlaşılmakla; aynı davada ikinci kez ıslah yoluna başvurulması mümkün olmadığından, bahse konu dilekçedeki ıslah isteminin reddine , terditli talebi hakkında ise, usulüne uygun açılmış bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekeceği-
Dava dilekçesinde talep edilmeyen bir alacak ıslah ile talep edilemeyeceği gibi, başvuru harcı da yatırılmadığından bu dilekçenin ek dava olarak kabulünün de mümkün olmadığı, bu nedenle, hafta tatili alacağı hakkında dava açma hakkı saklı kalmak kaydıyla ıslah isteminin reddine karar verilmesi gerekirken hafta tatili talebinin kabulüne karar verilmiş olmasının hatalı olup bozma nedeni olduğu-