Mahkemece boşanma davasının kabulüne karar verilip müşterek çocuğun velayetinin anneye bırakıldığı halde küçüğün baba ile kişisel ilişkisinin düzenlenmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Davalı-karşı davacı kocanın eşine fiziksel şiddet uyguladığı, aşırı kıskançlık gösterdiği, davacı-karşı davalı kadının boşanmayı gerektirir derece bir kusurunun bulunmadığı anlaşılmış olup, boşanmaya neden olan olaylarda davalı-karşı davacı kocanın tamamen kusurlu olduğu; bu durumda, kocanın boşanma davasının kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Evlilik dışı ilişkiden doğan çocuğun kendi çocuğu olduğunu ileri sürerek soybağının kurulmasını ve çocukla arasında kişisel ilişki tesisini talep ettiğinde, davadan önce mevcut soybağı ilişkisini kaldırmaya yönelik olarak baba (koca) tarafından soybağının reddi davası açıldığı ve halen derdest olduğu durumda; mahkemece; belirtilen soybağının reddine ilişkin dava sonucunun bekletici sorun yapılması; dava reddedilip kesinleştiği taktirde, bu davanın da reddedilmesi; dava kabul edilip mevcut soybağının reddi kararı kesinleştiği taktirde ise, taraflara delillerini bildirmek için süre verilmesi, gösterdikleri takdirde toplanması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yaşı, ana ve babalık duygusunun tatmini, çocuğun yüksek yararı birlikte değerlendirilerek; çocuğun kişisel gelişimine en uygun düzenlemenin tercih edilmesi gerektiği- 
Davacı annenin çocuklarını bırakıp bir başka erkekle beraber olduğu ve çocukların dava tarihinden bu yana ve halen babalarının yanında bulundukları, çocuklardan birinin babasıyla birlikte kalmayı arzu ettiği, davalı babanın ekonomik ve sosyal durumu dikkate alındığında çocukların her ikisinin de babaya bırakılmalarının menfaatlerine uygun olacağı anlaşıldığından; her iki çocuğun velayetinin de babaya bırakılması gerektiği- 
Hakimin istem halinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabileceği-
Temmuz ayı boyunca, farklı şehirlerde yaşayan velayeti babaya verilen çocukla anne arasında kurulan kişisel ilişkinin yetersiz olduğu; mahkemece Temmuz ayındaki düzenleme yanında çocuğun yaşı, bedeni ve fikri gelişimi de dikkate alınarak ayın belli haftalarında yatıya kalacak şekilde anne ile kişisel ilişkinin düzenlenmesi gerektiği- 
Kişisel ilişki süreleri konusunda protokolde taraflarca kabul edilen düzenlemede hakim tarafından gerçekleştirilen değişiklikler konusunda tarafların düşüncesi alınmadan anlaşmalı boşanma kararı verilemeyeceği; protokoldeki düzenlemenin uygun bulunmaması durumunda hakimin sebeplerini belirterek uygun göreceği düzenlemeyi yapması, bu düzenlemenin taraflarca da kabulü halinde buna göre karar verilmesi, aksi takdirde bu konuda gösterecekleri deliller toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- 
3 yaşındaki müşterek çocuğun, annenin bakım ve şefkatine muhtaç olduğu ve tarafların ayrılıkları sürecinde davacı-davalı annenin yanında kaldığı; annesinin yanında kalması halinde ise, çocuğun bedeni ve psikolojik gelişimi bakımından mevcut veya beklenen bir tehlikenin varlığının da ispatlanamadığı hususları dikkate alınarak çocuğun velayetinin anneye verilmesi gerektiği- 
Davacı tanıklarının anlatımlarında geçen olaylardan sonra, evlilik birliğinin uzun süre birlikte sürdürüldüğü ve davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde davalıdan kaynaklanan başka bir olay da kanıtlanmış olup, davacı kadının manevi tazminat isteminin reddedilmesi gerektiği- Velayet kendine verilmeyen eş ile çocuklar arasında kişisel ilişki kurulurken; ana/babalık duygusunun tatmin edilmesi ile çocuğun fikri, bedeni ve ahlaki gelişimini sağlayıcı nitelikte olmasına özen gösterilmesi gerektiğinden; 4 yaşındaki çocuğun baba yanında hafta sonları ve dini bayramlarda kurulan ilişki zamanlarında yatıya da kalacak şekilde uygun kişisel ilişki tesis edilmesi gerektiği- Ziynet alacağına ilişkin dava reddedildiği halde,davada kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına ziynet alacağına yönelik dava yönünden vekalet ücreti takdir edilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-