Alacaklılar tarafından başlatılan icra takibinin konusunun belirli bir alacağın tahsili olmayıp, taşınmaz teslimine ilişkin olduğu, icra müdürlüğünce yapılacak işin, müdahalenin men’i işlemini ilama uygun bir şekilde infaz etmek olduğu, takip dosyasının incelenmesinde, icra takibine dayanak ilamın 6 numaralı bendinde yazılı olan meblağın tahsili yönünde borçlunun herhangi bir alacak talebinin olmadığı, söz konusu meblağın tahsili ve buna yönelik bir icra müdürlüğü eyleminin de bulunmadığı görülmekle, icra müdürlüğünce bu miktar üzerinden tahsil harcı ve cezaevi harcı tahsil edilmesinin doğru olmadığı-
Eda hükmü içermeyen tespite ilişkin ilamların icra takibine konu edilemeyeceği- Davalı şirketin genel kurul kararlarının iptaline ve yönetim kurulu başkanına ödenen ücretin artırılmasına ve prim ödenmesine ilişkin ilamda likit bir miktarın ödenmesi yönünde eda hükmü oluşturulmadığından, ilamın kesinleşmesi halinde yargılama giderleri ve vekalet ücreti kalemlerin istenebilmesi dışında icra yolu ile infazının mümkün olmadığı-
İcra dosyasının tarafı olmayan üçüncü kişiye ait ve kişisel veri niteliğinde bulunan bilgilerin icra müdürlüğünce istenmesinin mümkün olmadığı, yargı organlarına tanınan istisnanın uyuşmazlığın tarafları açısından geçerli olduğu, temel haklardan olan kişisel verilerin korunmasını isteme hakkının daraltılmasının mümkün olmadığı- Borçluya murisinden intikal eden malvarlığının tespiti için UYAP üzerinden sorgulama yapılarak varsa üzerine haciz konulmasına ilişkin talebin icra müdürlüğünce reddinin isabetli olduğu- "Borçlunun murisinden intikal edecek malvarlığı için icra dairesinden bu yönde bir talepte bulunmasına hukuki bir engel bulunmadığı, borçlunun vefat etmiş murisinin özel hayatı bulunmadığı ve üçüncü kişiye ait bir malvarlığı sorgulaması da söz konusu olmadığı için kişisel verilerin ihlal edildiğinden söz edilemeyeceği" şeklindeki karşı oydaki görüşün ise benimsenmediği-
İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemelerinin şikayetçinin, muris adına kayıtlı taşınmazlar üzerindeki haciz şerhlerinin kaldırılmasını talep etmekte hukuki yararı bulunduğu ve borçlunun mirasçılıktan çıkarılması nedeniyle muris adına kayıtlı taşınmazlarda hak sahibi olmadığından bahisle, borçlunun borcundan dolayı uygulanan hacizlerin haksız olduğuna dair gerekçeleri yerinde ise de; haciz uygulanan ve şikayet konusu yapılan taşınmazlardan bir kısmının, ............ Sulh Hukuk Mahkemesinin sayılı kararına konu olan vasiyetnamede yer almadığının görüldüğü, buna göre mahkemece; şikayete konu haciz uygulanan taşınmazlarla ............ Sulh Hukuk Mahkemesinin ................ sayılı kararında şikayetçinin tek atanmış mirasçı olduğuna karar verilen taşınmazlar mukayese edilerek, şikayetçiye vasiyet edildiği tespit edilenler yönünden şikayetin kabulüne, şikayetçiye vasiyet edilmediği tespit edilenler yönünden ise şikayetçi 3. kişinin şikayet hakkı bulunmadığı nazara alınarak şikayetin, şikayet hakkı yokluğundan reddine hükmedilmesi gerekeceği-
"Satış bedelinin tamamının sıra cetveli düzenlenmeden alacaklıya ödenmesine dair istemin reddine" ilişkin icra dairesi kararının iptaline ilişkin şikayette borçlunun karşı taraf olarak yer alması gerekmediği- Bu nedenle, temyiz başvuru dilekçesinin borçluya tebliği için ilanen tebligat masrafı yatırılmadığından alacaklının temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilemeyeceği-
Asıl borçlu ve/veya ipotekli taşınmaz malikine icra emri gönderilebilmesi için, alacaklı tarafından, kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adreslerine, noter aracılığı ile hesap kat ihtarının gönderilmesi gerekmekle birlikte İİK'nın 16/2. maddesi gereğince kat ihtarı tebliğ işlemi usulsüz ise süreli; hiç gönderilmemiş veya tebligat yapılmamış ise süresiz şikayete tabi olduğu yönünde uygulama yapılmakta iken İİK 150/ı maddesinde yapılması belirtilen tebligat ilamlı takipte takip şartı kabul edilip, usulsüz yapılan tebligatın yok hükmünde olduğu- İpotek malikine muacceliyet ihbarı gönderilmeden başlatılan ilamlı takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Alacaklı tarafından takibe konu edilen 02.02.2006 tanzim tarihli, 05.08.2006 vade tarihli senette tanzim yeri bulunmadığından bu senedin kambiyo vasfının bulunmadığı, icra takibine konu alacak hangi zamanaşımı süresine tâbi ise, icra takibinin kesinleşmesinden sonraki dönemde de aynı zamanaşımı süresinin uygulanacağı, bu durumda, kambiyo senedi niteliği taşımayan dayanak belgenin bono niteliğinde olmayıp, adi senet hükmünde olduğundan bu belge Borçlar Kanunu'nun 125. maddesinde düzenlenen on yıllık zamanaşımına tâbi olduğu, bahis konusu senet yönünden, şikayet tarihi itibariyle, bu sürenin dolmadığı ve dolayısıyla zamanaşımının gerçekleşmediği-
Borçlu tarafından açılan menfi tespit davasının İİK'nın 89/3 maddesindeki 15 günlük süreden sonra açıldığından İİK'nın 72. maddesi hükümlerine göre değerlendirilmesi gerekeceği - Buna göre, menfi tespit davasında verilen ret kararının, İİK'nın 72. maddesi hükmü uyarınca icra takibine etkisi bulunmadığından icra müdürlüğünün şikayete konu kararında usul ve yasaya aykırı olmadığı, bu nedenle ilk derece mahkemesince şikayetin reddine karar verilmesinin gerektiği-
Borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile, elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilirse de borçlu aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile aynı anda hem rehnin paraya çevrilmesi yolu ile hem de kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılması hâlinde borçlunun şikâyet yolu ile icra mahkemesine başvurarak aleyhine başlatılan ikinci takibin iptalini isteyebileceği, somut olayda, borçlular tarafından şikayet dilekçesinde belirtilen takiplerde şikayetçi borçlulardan ............ ve ............ hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı, diğer şikayetçi borçlu ........... hakkında başlatılmış ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip bulunmadığı, bu nedenle şikayetçi ........... yönünden şikayetin reddine karar verilmesi gerekeceği-
İİK 150/ı maddesinde yapılması belirtilen tebligatın muacceliyet için gerekli olduğu- Takip şartı olduğu- Bu nedenle noterde İİK 150/ı maddesi gereğince yapılan tebligatın usulsüz olması halinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi yapılamayacağı- Bu yöndeki şikayetin İİK 16/2 kapsamında süresiz olarak incelenmesi gerektiği- Bu hususun takip şartı olduğu-