İcra takip dosyasında yetkili icra müdürlüğünün ödeme emrini takip talebine uygun olarak düzenlememesi ve takip talebinde 600.000,00 TL olan asıl alacak tutarını ödeme emrine 600,00 TL şeklinde yazmasının tamamen icra müdürlüğünün sorumluluğunda ve icra memurunun hatalı işleminden kaynaklanan açık bir maddi hata olarak kabul edilmesi gerektiği-
Mahkeme kararının gerekçe kısmında “....tapu kaydına arsa niteliği ile kaydedilmiş... bu taşınmazlar yönünden maişet iddialarının reddine karar verilmiş ve diğer taşınmazlar ise bilirkişilerce geçim için zorunlu kabul edilmiş olup, emekli maaşının eklenmesiyle de bu sonuç değişmediğinden bunlar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir...” ifadesi bulunduğu halde, hüküm kısmında “...Davalı banka yönünden davanın kısmen kabulü ile aşağıdaki yazılı taşınmazlar yönünden hacizlerin kaldırılmasına,...” karar verildiği görülmekle maişet iddiası reddedilen taşınmazlar yönünden hüküm kurulmayarak kararın gerekçesi ile hüküm kısmı arasında çelişki meydana getirildiği- Mahkemece, kararın gerekçe kısmı ile hüküm fıkrası arasında infazda tereddüt oluşturacak şekilde çelişki oluşturulması başlı başına bozma sebebi olup, anılan çelişki giderilmek suretiyle yeniden hüküm tesis edilmesi gerektiği-
Şikayet dilekçesinde, "icra müdürlüğünün, satış talebinin kabulüne dair kararının iptali isteminin yanı sıra, icra emrinin hiç tebliğ edilmemesi nedeniyle takibin ya da icra emrinin iptali talebi de bulunduğundan ve bu hususta verilen kararların kesin olduğuna dair herhangi bir mevzuat hükmü de olmadığından, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen temyiz isteminin reddine" dair 02.4.2024 tarihli ek kararın yerinde olmadığı-
Temyizen incelenmesi istenen karar, satışın durdurulmasına ve tebligat usulsüzlüğü şikayetinin süre aşımından reddine dair İlk Derece Mahkemesi kararının istinafı üzerine istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyetinin bulunmadığı-
Temyizen incelenmesi istenen karar, şikayetin yasal 7 günlük süre aşımından reddine ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyetinin bulunmadığı-
Kural olarak şikayet hakkının takibin taraflarına ait ise de takibe taraf olmayan üçüncü kişilerin de şikayet konusu ettikleri yolsuz işlemlerin iptalinde hukuken korunan yararları bulunmak koşuluyla, şikayet hakkına sahip oldukları- Şikayetin konusunu, icra ve iflas memurlarının idari nitelikteki işlemleri oluşturduğundan şikayetin medeni usul hukuku anlamında bir dava olmadığı-
Üçüncü kişilerin taşınmazları üzerine borçlunun borcu için konulan haczin kaldırılması işlemi-
Davacı borçlu idarenin, icra hukuk mahkemesine yaptığı başvuruda, icra takibine dayanak .................. Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin kararına karşı temyiz yoluna başvurulduğunu, Danıştay ............ Dairesi tarafından, dayanak ilamın yürütmesinin durdurulmasına karar verildiğini belirterek, takibin iptalini talep ettiği, Danıştay tarafından verilen yürütmenin durdurulması kararı 27.10.2021 tarihli olup, takip tarihi olan 06.12.2021 tarihinden önce olduğundan takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, icra takibinin durdurulması yönünde verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekeceği-
İcra takibinde derdestlik için takip türlerinin aynı olmasının aranmadığı- İcra takibinin ilamlı ya da ilamsız olduğuna bakılmaksızın, mükerrer takibin iptali talebi takip şartı olarak değerlendirerek bu konudaki şikayetin icra mahkemesinde süresiz olarak ileri sürülebileceğinin kabulü gerektiği- Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile ilamsız icra takibi derdestken, genel kredi sözleşmesine dayanılarak genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığında her iki takibin dayanağının farklı olsa da, alacaklının (istinafa cevap dilekçesinde)  “..banka alacağının tahsil edilmesi adına ikame edilen takip dosyalarının tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile açıldığı, aynı alacak için değişik takip yollarına başvurulmasında yasal bir engel olmadığına..” ilişkin beyanı karşısında, icra takiplerinin aynı alacaktan kaynaklandığının kabulü gerektiği ve şikayetin kabulü ile sonradan başlatılan kredi sözleşmesine dayalı ilamsız icra takibinin iptaline karar verilmesi gerektiği-
İlk Derece Mahkemesince iptaline karar verilen müdürlük işleminin şikayete konu işlemden farklı ve şikayet tarihinden sonraki tarihli olduğu-