Ortaklığın giderilmesi davasında, bedel tespiti amacıyla yapılan bilirkişi raporunda "satışa konu taşınmazın %85,38'lik kısmının bos arsa olduğu ve bu kısma isabet eden katma değer vergisinin %18 oranında tahsil edilmesinin uygun olduğu" belirtmilmiş olup Katma Değer Vergisi Kanunu m. 28'e istinaden çıkarılan ve taşınmaz satış tarihinde yürürlükte bulunan Cumhurbaşkanı Kararı uyarınca "arsa ve arazi teslimleri’nin %8 oranında katma değer vergisine tabi olduğu" kuralı dikkate alındığında, davacıdan %18 oranında katma değer vergisi tahsil edilmesinde isabet bulunmadığı-
Takip konusu ilamın, UYAP sisteminde yapılan sorgulamasında 11.3.2021 tarihinde kesinleştiğinin tespit edildiği, bu suretle ilamın şikayet tarihinden önce kesinleşmesi nedeniyle borçlunun şikayette hukuki yararı bulunmadığı belirtilerek, istinaf başvurusunun reddi gerekeceği-
Alacaklının istinaf dilekçesinde ibraz ettiği .............. tarihli protokolün şikayet tarihinden sonra düzenlendiği gibi şikayet konusu ile de ilgili olmayıp borcun taksitlendirilmesine ilişkin olduğu, şikayetin niteliği gereği süreye tabi olmadığı, takibe dayanak ilamda her bir davacının alacak miktarı belli olup kendi hissesine düşen kısım yönünden ayrı ayrı takip başlatmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gibi objektif iyi niyet kurallarına aykırılığın da bulunmadığı, bu durumda mahkemece takibin iptaline ilişkin karar verilmesinin isabetsiz olduğu- 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'na eklenen Geçici 14. maddesinde ... kısmının 07.05.2021 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Anayasa Mahkemesi Başkanlığının 04.02.2021 tarihli 2019/89 E. 2021/10 K. Sayılı kararı ile iptaline karar verildiğinden ilamın kesinleşmesinin gerekmediği, el atmanın 1983 yılı öncesi olması dikkate alındığında her ne kadar vekalet ücretinin maktu olarak hesaplanması gerekmekte ise de icra dosyasında nispi vekalet ücreti hesaplandığına dair herhangi bir bilgi ya da belgenin de bulunmadığı-
Ödeme emri tebligatının bila tebliğ iade edilmesi üzerine, alacaklının, borçlunun mernis adresine TK'nın 21/2. maddesi gereğince tebligat gönderilmesi talebinin icra müdürlüğünce reddedilmesi nedeniyle ödeme emri tebligatının TK'nın 21/1. maddesi gereğince yapıldığının tespit edildiği, buna göre de TK'nın 21/2. maddesindeki şartların oluşup oluşmadığının araştırılamayacağı, TK'nın 21/1. maddesine uygun yapılan tebliğ işlemi nedeniyle takip kesinleştikten sonra uygulanan hacizlerin de usulüne uygun olduğu- Borçlunun icra mahkemesine başvuru dilekçesinde ileri sürdüğü ve aşamalarda tekrar ettiği, İİK'nın 58. maddesine dayalı olarak takip dayanağı belgenin takip dosyasına sunulmadığına ilişkin şikayetinin, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemelerince incelenmemesi isabetsiz ise de; söz konusu iddia İİK'nın 16. maddesi gereğince 7 günlük şikayet süresine tabi olmakla, usulüne uygun olduğu kabul edilen 10.5.2018 tarihli ödeme emri tebliğine göre 06.01.2021'de yapılan şikayetin süresinde olmadığı anlaşıldığından bu husus bozma sebebi yapılmamış olup, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi gerekeceği-
Şikayete konu araçların nitelikleri ve kullanım biçimleri dikkate alındığında çöp kamyonu, itfaiye aracı, ambulans veya cenaze aracı gibi fiilen kamu hizmetlerinde kullanılan araçlardan olmadıklarının bilirkişi raporu ile tespit edildiği ve kamu düzenine aykırılık teşkil eden bir husus da bulunmadığı belirtilerek, borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
Takibin tarafı olmayan şikayetçi (iptal davasının davalısı) üçüncü kişinin, dosyanın işlemden kaldırılmasını (İİK. 78) talep edemeyeceği- Aktif husumetin dava tarihinden karar kesinleşinceye kadar mevcut olması gerektiği- Taşınmazın kayden maliki olan şikayetçi-üçüncü kişinin İİK. 106, 110 gereğince şikayette bulunmakta aktif husumeti bulunsa da, şikayet tarihi itibariyle bulunan aktif husumetin, şikayetçinin kayden maliki olduğu taşınmazın ihalede davalı alacaklıya satılması ve ihalenin kesinleşerek  tescil yazısının yazılması ile sona erdiği-
"Tebliğ mazbatasındaki imzanın kendisine ait olmadığını" ileri süren borçlunun bunu ispat etmesi gerektiği- (Adli Tıp Kurumu ve Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı) Bilirkişi raporlarında "imzanın borçlunun eli ürünü olup olmadığı hususunda bir kanaat bildirmenin mümkün olmadığı" sonucuna ulaşıldığından, mazbatadaki imzanın kendisine ait olmadığı hususunun borçlu tarafından ispatlanamamış olduğu-
Taşınmazın tüm hukuki özellikleri ve nitelikleri belirlenerek alacaklı, borçlu ve ihaleye girecek olan kişilerle paylaşıldığı, bu bilgilerin ihale katılımcıları tarafından benimsendiği, alıcıların bu bilgiler doğrultusunda ihaleye girdiği, şartnamenin tapu kayıtları, bilirkişi tutanağı ve belediye yazıları üzerine hazırlandığı, ihale gerçekleşip tamamlandıktan sonra müdürlükçe fiili durumu gerekçe göstererek KDV oranları üzerinden ihale bedellerinin yükseltilmesinin yerinde olmadığı-
Şikayete konu taşınmazın bulunduğu mahalde yapılan keşif sonrasında inşaat mühendisi, fen ve gayrimenkul değerleme uzmanı bilirkişilerden aldırılan raporda, şikayete konu taşınmazın değerinin 139.137,75 TL, borçlunun sosyal ve ekonomik durumu göz önüne alınmak suretiyle haline münasip ev değerinin 140.000-200.000 TL olarak tespit edildiği, bilirkişi raporunun Yargıtay içtihatlarına uygun olarak hazırlandığı, hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu, mahkemece şikayet kabul edildiğinden davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı-
Somut olayda öğrenme tarihinin tespitine esas olmak üzere alacaklı tarafça ............ İcra Müdürlüğünün .........sayılı dosyaları üzerinden yapılan işlemler nedeniyle borçlunun takipten 09.02.2021 tarihinden çok önce haberdar olduğunu bildirdiği görüldüğünden, Bölge Adliye Mahkemesince, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu yasa hükümlerine uygun biçimde saptanmış ise de, alacaklının borçlunun takibe muttali olduğu tarihin daha evvel olduğuna ilişkin itirazları kapsamında bildirmiş olduğu ........... İcra Müdürlüğünün .......... sayılı dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu takip dosyalarından yapılan işlemler nedeni ile borçlunun şikayete konu takipten ve tebligattan haberdar olup olmadığı tespit edilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bildirilen icra dosyasında borçlunun farklı bir vekille temsil edildiğinden bahisle icra dosyasındaki tebligattan haberdar olduğunun kabul edilemeyeceğine dair yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-