12. HD. 14.01.2025 T. E: 2024/5400, K: 112
12. HD. 13.01.2025 T. E: 2024/5427, K: 79
İcra mahkemesine sevk edilen işlerin, ivedi işler sayılacağı ve bu tür dava ve işlerde; sürenin bitmesi adli tatile rastlarsa, süre, adli tatil içindeki bu son günün tatil saatinde biter; bu sürenin adli tatilin bitiminden itibaren bir hafta daha uzatılmış sayılmasına imkan olmayacağı-
Dairemizde, asıl borçlu ve/veya ipotekli taşınmaz malikine icra emri gönderilebilmesi için, alacaklı tarafından, kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adreslerine, noter aracılığı ile hesap kat ihtarının gönderilmesi gerekmekle birlikte İİK'nın 16/2. maddesi gereğince kat ihtarı tebliğ işlemi usulsüz ise süreli; hiç gönderilmemiş veya tebligat yapılmamış ise süresiz şikayete tabi olduğu yönünde uygulama yapılmakta iken, İİK 150/ı maddesinde yapılması belirtilen tebligat ilamlı takipte takip şartı kabul edilip, usulsüz yapılan tebligatın yok hükmünde olduğu, şikayetinin İİK 16/2. kapsamında süresiz olarak incelenmesi kanaatine varılarak görüş değişikliğine gidildiği-
Alacaklının icra mahkemesine başvurusu, İcra Müdürlüğünün İİK'nın 150/e maddesi uyarınca takibinin düşmesine ilişkin kararının iptaline yönelik şikayet olup, İİK m. 17 uyarınca icra mahkemesince şikayetin kabulü halinde, şikayet olunan işlem ya bozulacağı veya düzeltileceği ya da memurun sebepsiz yapmadığı veya geciktirdiği işlerin icrası emrolunacağı gözetilerek, İİK m. 150/e gereğince takibin düşüp düşmediği hususunda gerekli araştırma ve inceleme yapılmak suretiyle oluşacak sonucu göre şikayetin kabulü veya reddine dair infazı kabil bir karar verilmesi gerekirken, uyuşmazlığa çözüm getirmeyecek, infazı kabil olmayacak ve yeni uyuşmazlıklar doğuracak nitelikte hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu-
Bölge Adliye Mahkemesince doğru bir şekilde " Davalının harçtan muaf olduğunun " karar altına alınmasına rağmen İlk Derece Mahkemesinin re' sen gözetilmesi gereken harç hatasının düzeltilmemesi hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmeyeceği-
Menfi tespit istemi yargılama aşamasında istirdata dönüşse bile, yasa gereği bu tür ilamların icrası için kesinleşme şartı aranması gerekeceği- Somut olayda, takip dayanağı ilamın menfi tespit istemine ilişkin olduğu, takip dosyası nedeniyle davacının davalıya ödemiş olduğu 360.000,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verildiğinin görüldüğü- Bu durumda anılan karar, yargılama aşamasında istirdata dönüşen menfi tespit davasına ilişkin ilam niteliğinde olduğundan kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceği-
İhtarlı muhtıranın tebliğinden itibaren verilen kesin süre içerisinde, temyiz karar harcı ile temyiz gider avansının ikmal edilmediğinin dosya kapsamıyla sabit olduğu-
Alacaklının faturaya dayalı olarak ilamsız takip başlattığı, Ör 7 numaralı ödeme emrinin düzenlendiği, asıl borçlu donatana izafeten acentesi olarak şirketinn gösterildiği, ancak takip dayanağı faturaya bu şirketin aracılık ettiğine ilişkin herhangi bir belge sunmadığı, aracılık etmediği bir sözleşme veya iş olmadığı için de bu şirkete asıl borçlunun acentesi olarak ödeme emrinin tebliğ edilemeyeceği-
İlamların infaz edilecek kısmı, hüküm bölümü olup, hükmün içeriğinin aynen infazının zorunlu olduğu- Gerek icra dairesi ve gerekse sınırlı yetkili icra mahkemesinin ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleme yetkisine sahip olmadığı-