Şikayetçi borçlunun murisi olan bono keşidecisinin 06.11.2014 tarihinde vefat ettiğinin, 3 aylık süre dolmadan 24.11.2014 tarihinde şikayetçi mirasçı aleyhine takip yapıldığının, yapılan takibin İİK'nın 53. maddesine aykırılık teşkil ettiğinin anlaşıldığı, İİK'nın 53. maddesine aykırılık ise, kamu düzeni ile ilgili olduğundan İİK'nın 16/2. maddesi uyarınca şikayetin süresiz olduğu-
İlamsız takibe itiraz edildiği ve takibin durduğu gerekçesi ile takibin iptalini talep etmede borçlunun hukuki yararının olmadığı belirtilmiş ise de; hukuken var olmayan bir rehin hakkına dayalı olarak rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılamayacağı ve borçlunun böyle bir takibin iptalini istemede hukuki yararının bulunduğu- Mahkemece, şikayetçi borçlunun TTK’nun 1200. maddesi uyarınca taşıtan olmadığı veya ödemeye yetkili kılınmadığı gerekçesi ile şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
İİK 150/ı maddesinde yapılması belirtilen tebligatın ilamlı takipte takip şartı olduğu ve usulsüz yapılan tebligatın yok hükmünde olduğu şikayetinin İİK 16/2 kapsamında süresiz olarak incelenmesi gerektiği-
"Borçlu tarafından takip dosyasına yapılan ödemenin, kendisine ödeme emri tebliğinden sonra olduğu ve yanlışlıkla yapılan bir ödemenin söz konusu olmadığı anlaşılmakla, İİK.'nin 361. maddesinin olayda uygulama yeri olmadığı- Öte yandan borçlunun icra dosyasına dosya borcunu ihtirazi kayıtla ödemesi de iade talebine dayanak olamayacağından, borçlunun ancak genel mahkemede açacağı istirdat davası sonucuna göre ödediği parayı geri alabileceği"ne ilişkin Yargıtay kararına direnişmişse de, direnme kararının verildiği 07.03.2023 tarihinde temyiz edilebilirlik (kesinlik) sınırı 238.730,00 TL olmakla uyuşmazlık konusu değerin (107.300,00 TL) 2004 sayılı Kanun'un 364 üncü maddesinin birinci fıkrasında belirtilen kesinlik sınırını geçmediği-
Temyize konu karar tarihinden önce, kesinleşen hükümle ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltildiği görülmekle şikayetin süresinde yapılmış olduğu kabul edilerek şikayete yönelik istinaf sebeplerinin esasının incelenmesi için Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekeceği-
Şikayet tarihi ve haciz tarihi itibariyle adına kayıtlı bulunan taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması talep edildiği, bu bakımdan hukuki yararın şikayet tarihi ve şikayetin incelenmesi sırasında devam etmesi gerektiği ancak şikayetin incelenmesi sırasında taşınmazın üçüncü kişiye satışının yapıldığı, bu durumda mahkemece şikayetçinin taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkının üçüncü kişiye devredilerek sona erdiği dikkate alınarak hukuki yarar yokluğundan şikayetin usulden reddine karar verilmesi gerektiği-
İşbu şikayet dosyası ile birlikte Dairemize toplam otuz üç adet dosyanın geldiği, incelenmelerinde; farklı icra takip dosyalarından kaynaklı, aynı davalıya karşı açılan ve sebepleri aynı olan usulsüz tebliğ şikayeti hakkında olduğu, bu şikayetler hakkında aynı Mahkemece aynı tarihte karar verildiği görüldüğünden, işbu şikayetler yönünden vekâlet ücretinin tespitinde “Seri davalarda ücret” başlıklı 22. maddesinin dikkate alınması gerektiği- İlgili mevzuat hükümleri gereğince; şikayetin kabulü nedeniyle şikayetçi lehine vekalet ücretine hükmedilmesi yerinde olmakla birlikte, vekalet ücretinin tam ücretin %50’si olarak belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi usul ve yasaya aykırı olup açıklanan nedenle kararın bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığı-
Her ne kadar Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre ilama dayalı olarak ilamsız takip yapılmaz ise de, somut olayda alacaklı tarafından esasen ilama dayanılmadığı, .................. Asliye Hukuk Mahkemesine şufa bedeli olarak yatırılan teminat mektuplarının faizinin talep edildiği, kaldı ki alacaklı tarafından daha önce aynı ilama dayalı olarak başlatılan ilamlı icra takibinin ..................... İcra Hukuk Mahkemesinin ..................... sayılı kararı ile takip dayanağı ilamda eda hükmü bulunmadığı nedenle ilamlı takip yapılamayacağından bahisle iptaline karar verildiği, şikayete konu icra takibinde ilamın icrası istenmeyip mahkeme dosyasına sunulan teminat mektubunun faizinin talep edildiği ve bunun ilamsız takip yoluyla yapılmasının herhangi bir usul ve yasaya aykırılık teşkil etmeyeceği-
Şikayetin kabulü nedeniyle şikayetçi lehine vekalet ücretine hükmedilmesi yerinde olmakla birlikte, seri davalarda vekalet ücretinin tam ücretin %50’si olarak belirlenmesi gerektiği-