Borçlu cari hesap veya kısa, orta, uzun vadeli kredi şeklinde işleyen nakdi veya gayri nakdi bir krediyi kullandıran tarafın ibraz ettiği ipotek akit tablosu kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını ihtiva etmese dahi, krediyi kullandıran taraf, krediyi kullanan tarafa ait cari hesabın kesilmesine veya kısa, orta, uzun vadeli kredi hesabının muaccel kılınmasına ilişkin hesap özetinin veya gayri nakdi kredinin ödenmiş olması nedeniyle tazmin talebinin veya borcun ödenmesine ilişkin ihtarın noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafa kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adrese gönderilmek suretiyle tebliğ edildiğini veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığını gösteren noterden tasdikli bir sureti icra müdürüne ibraz ederse icra müdürünün 149 uncu madde uyarınca işlem yapacağı-
Mahkemece davanın esasına yönelik karar verildiğine göre, karar tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hacizli malların değeri ile asıl alacak miktarından hangisi az ise onun üzerinden hesaplanacak nispi harç ve vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Yeni bir kıymet takdirinin yapılmasının meskeniyet şikayeti yönünden yeni bir şikayet hakkı doğurmayacağı- Kural olarak icra mahkemesi kararları kesin hüküm teşkil etmez ise de, aynı konuda aynı taraflar arasında ve aynı icra müdürlüğü ya da takip işlemi hakkında verilmeleri ve kesinleşmeleri koşulu ile sonraki şikayet yönünden kesin hüküm teşkil edeceği-
Takip ehliyeti yerleşik Yargıtay İçtihatlarına göre kamu düzenine ilişkin olduğundan her zaman (süresiz) şikayet yolu ile ileri sürülebileceği- İcra müdürü ve icra mahkemesinin bu işlemlerin geçersizliğini kendiliğinden (re'sen) gözetlemesi gerekeceği-
Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğe aykırı olarak kira bedelinin döviz cinsinden belirlenmesi durumunda, kira alacağı için takip başlatılamayacağına dair yasal düzenleme bulunmadığı- Yasak kapsamında bulunan sözleşmelerden doğan alacaklar nedeniyle takip yapılması ve takibe itiraz edilmesi durumunda bu hususun icra mahkemesince itirazın kaldırılması aşamasında değerlendirilebileceği-
İpoteğin kredi borçluları .. Ltd.Şti.'nin (ve dava dışı diğer şirketlerin) borçlarının teminatı olarak tesis edildiği, bilahare ipotek tesisinden sonra taşınmaz maliklerinden olan kişiye ait bölümün takip tarihinden önce şikayetçi borçluya satılarak devredildiği, TMK'nın 887. maddesine göre muacceliyet ihtarı yerine geçecek olan hesap kat ihtarnamelerinin taşınmazı ipotek yükü ile devralan şikayetçi borçluya ayrı ayrı tebliğ edildiği, buna göre, ipotek asıl kredi borçlusu şirketlerin borçlarının teminatı olarak tesis edilmiş olup, ayrıca taşınmazı ipotek yükü ile devralanın kefaletten kaynaklanan borçlarının teminatını oluşturmadığı- Diğer taraftan, asıl kredi borçlularından A.Ş.'ye gönderilen ihtarnamenin takip tarihinden önce; ve yine diğer ihtarnamenin ..Ltd.Şti.'ne takip tarihinden önce tebliğ edildiği ve sonuçsuz kaldığı- Takip dayanağı kredi sözleşmesi içeriğinde kefaletin müteselsil olduğunun yazılmasına ve ipoteğin müteselsil kefilin kefalet borcunun teminatı olarak tesis edilmediğinin anlaşılmasına göre müteselsil kefil olan borçlu hakkında ayrıca genel haciz yolu ile takip de yapılabileceği- Kredi sözleşmesine dayanılarak kredi sözleşmesinin müteselsil kefili olan borçlu hakkında, genel haciz yolu ile ilamsız takiplerinin yanı sıra, maliki olduğu ipotekli taşınmazın paraya çevrilmesine yönelik ilamlı icra takibi yapılması da mümkün olduğundan, mükerrer takip şikayetinin reddi gerektiği-
Dava değerinin 229.974,94 TL. olmakla birlikte davacının davasının 13.367,57 TL. yönünden kabul edilmesi karşısında mahkemece nispi harcın hüküm altına alınan 13.367,57 TL. üzerinden hesaplanması gerekirken tam kabul gibi tüm dava değeri üzerinden alınması ve davanın reddedilen kısmının 216.607,37 TL oluşu karşısında reddedilen kısım yönünden kendisini vekille temsil eden davalılar yararına reddedilen bu miktar üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Dava değerinin 169.749,82 TL. olmakla birlikte davacının davasının 9.109,34 TL. yönünden kabul edilmesi karşısında mahkemece, nispi harcın hüküm altına alınan 9.109,34 TL. üzerinden hesaplanması gerekirken tam kabul gibi tüm dava değeri üzerinden alınması ve davanın reddedilen kısmının 160.640,48 TL oluşu karşısında reddedilen kısım yönünden kendisini vekille temsil eden davalılar yararına reddedilen bu miktar üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
HMK. nın 332. maddesi uyarınca yargılama giderlerine, bu kapsamda harca ilişkin hususlarda mahkemece re' sen karar verileceği- Karar-ilam harcı harçtan muaf olmamak koşulu ile davayı kaybeden tarafa yükletilmesi gereken bir harç türü olup, diğer yargılama giderlerine katılarak kabul/redde göre oranlanamayacağı- Davacının harçtan muaf olması ve davanın reddi ya da kısmen kabulü halinde dahi davacıya harç yükletilemeyeceği- Harç masrafları yargılama giderlerine katılarak harçtan muaf olan davalı/davalılara yükletilemeyeceği-
İlk Derece Mahkemesince, duruşma açılmadan, bozmaya uyulup, uyulmama konusunda taraflara söz hakkı tanınmadan, bu yolda bir ara kararı oluşturulmadan, dosya üzerinden bozma kararı doğrultusunda karar verilerek tarafların hukuki dinlenilme hakkının ihlaline yol açılmasına sebep olduğu-