Aynı bono alacağının bölünmek suretiyle farklı farklı icra takibine konu edilerek tahsil edilmeye çalışılmasının mümkün olup olmadığı?
Temyizen incelenmesi istenen karar, alacaklının kıymet takdir raporunun tebliği talebinin, icra müdürlüğünce İİK’nın 106 -110. maddeleri uyarınca hacizlerin düştüğü, kıymet takdirinin hükümsüz kaldığı gerekçesi ile reddine karar verilmesi işlemini şikayete ilişkin olup, bu karar İİK'nın 363. maddesinde istinaf yolu kapalı olan kararlar arasında sayılan "kıymet takdirine ilişkin şikayet" kapsamında olup kararın istinaf ve dolayısı ile temyiz kabiliyetinin bulunmadığı-
Temyizen incelenmesi istenen karar satışın durdurulmasına yönelik müdürlük işlemini şikayete ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyetinin bulunmadığı-
İcra mahkemesince ................ tarihli karar iptaline, 5718 sayılı MÖHUK madde 48/1'e göre; yapılacak icra takibi nedeniyle karşı tarafın uğrayabileceği zararlar, takip ve yargılama giderlerini karşılayacak teminat miktarının belirlenmesinin icra müdürlüğünce yapılmasına karar vermesi gerekeceği, o halde; İlk Derece Mahkemesince; İİK'nin 17. maddesi uyarınca, ilgili kanun maddelri doğrultusunda teminatın belirlenmesinin icra müdürlüğünce yapılmasına karar verilmesi gerekirken, icra müdürünün yerine geçerek, alacağın %20'si oranında teminat alınmasına karar verilmesi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekeceği-
Temyizen incelenmesi istenen karar, şikayetin yasal 7 günlük süre aşımından reddine ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyetinin bulunmadığı-
Davacı/borçlu vekilinin verilen sürede ihtarı yerine getirmeyerek 427,60 TL temyiz karar harcı ile 2.107,80 TL temyiz yoluna başvurma harcı ve 500,00 TL temyiz gider avansını ödemediği görüldüğünden Bölge Adliye Mahkemesinin temyiz talebinin reddine ilişkin kararının isabetli olduğu-
İstihkak iddiasına yönelik müdürlük kararını şikayette temyiz kesinlik sınırının tespiti bakımından şikâyete konu mahcuzların değerinin esas alınacağı-
İcra Müdürünün haciz uyguladığı tarihte taşınmaz borçlu adına kayıtlı olup, o tarihte, satış vaadi şerhinin tapuda kayıtlı olmasının haczin konulmasına engel olmadığı- Taşınmazın mülkiyetinin kazanıldığı ve mülkiyet hakkına dayanılarak haczin kaldırılmasına ilişkin talebin icra mahkemesince incelenemeyeceği- İcra müdürlüğünce usulüne uygun konulan haciz artık genel mahkemeden alınacak bir kararla kaldırılabileceği-
Miras reddeden şikayetçilerin tasarruf hakkı kalmadığı mallar üzerinde haczin kaldırılmasını talep etmekte hukuki yararının bulunmadığı-