İİK.'nin 367. maddesi uyarınca icra veya iflas dairelerinin borçlunun mevcuduna dair isteyeceği bütün malumatı hakiki ve hükmi her şahıs derhal vermeye ve talep halinde mevcudu bu dairelere teslime mecbur olduğu, tapu müdürlüğünden istenilen ipotek resmi senedi ve ipotek belgesi suretinin takip dayanağı olan ipotek resmi senedi olduğu ve belirtilen takip dayanağı belgelerinin suretlerinin ilgili tapu müdürlüğünden istenilmesinde İİK.'nin 367. maddesine aykırı bir yön bulunmadığı-
İcra dairelerinin, alacaklının talebi üzerine, alacağın tahsiline ilişkin işlemleri, mevzuata uygun düştüğü takdirde yerine getirmekle yükümlü olduğu, İİK'nın 357,359 uncu maddelerini kanun gereği üzerine düşen görevi ile alakalı işlemlerle sınırlı olarak uygulanması gerektiği gerekçesi ile ilk derece mahkemesince verilen kararın yerinde olduğu ancak icra mahkemesine hasımsız olarak başvurulduğundan şikayetçi alacaklı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsiz bulunarak şikayetçi alacaklının bu yöne ilişkin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353/1-b.2. maddesi gereğince İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, şikayetin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-
İlamların icrasında yapılan itiraz ve şikayetlerde tazminat öngörülmediği-
Satın aldığı taşınmaz nedeni ile hakkında tasarrufun iptali davası açılan davacı üçüncü kişinin takibin düşürülmesine karar verilmesini istemekte hukuki yararı ve dava açmakta aktif dava ehliyeti bulunmadığı-
Hükme esas alınan ............... tarihli bilirkişi raporunda ............... plakalı araca ilişkin olarak; araç dışında hizmet aracı olduğuna dair herhangi bir logo ya da ibare bulunmadığı, araç içerisinde yapılan incelemelerde bahçe işlerinde kullanıma uygun tırmık, kürek ve çeşitli aletlerin bulunduğunun görüldüğü şeklinde tespitte bulunulduğu görülmüş ise de, ............. tarihli keşif zaptında karşı taraf alacaklı vekili tarafından araç içerisindeki aygıtların keşfe başlandıktan sonra konulduğunun ileri sürüldüğü, şikayetçi borçlu vekilinin de keşif zaptında bu beyana itiraz etmediğinin anlaşıldığı, keşif zaptındaki bu tespit karşısında bilirkişi raporunun tespitinin .............. plakalı aracın fiilen kamu hizmetinde kullanıldığını kanıtlamaya yeterli olmadığı, şikayetçi belediyece aracın fiilen kamu hizmetinde kullanıldığına dair başkaca delil ibraz edilmediği de gözetildiğinde, söz konusu araç yönünden şikayetin reddine ilişkin kararda isabetsizlik bulunmadığı, yine, ............... plakalı aracın belediyesi meclisinin kararında makam aracı olarak belirlendiği, belediye başkanının makam aracı bulunması zorunluluğu olmadığından, söz konusu aracın makam aracı olarak kullanılmasının bunun fiilen kamu hizmetinde kullanılıyor olduğu anlamına gelmeyeceğinden makam aracına ilişkin haczedilmezlik şikayetinin isabetsiz olduğu-
dava dilekçesinde imzaya itirazın ileri sürülmediği, iddia ve savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı bulunduğu, takip dayanağı senedin teminat senedi olduğu iddiasının ise hangi ilişkinin teminatı olduğunun senet üzerine yazılmak suretiyle ya da yazılı bir belge ile İspatlanmasının gerektiği, senedin ön ve arka yüzünde senedin teminat senedi olduğuna dair bir ibare bulunmadığı gibi davacı tarafça bu hususta yazılı belge de sunulmadığı, öte yandan davacı tarafın senedin bir bölümünde teminat senedi olduğuna dair ibarenin bulunduğunu ancak bu kısmın kesilmiş olabileceğini ileri sürmüş olmasının da tahrifat iddiası olup senedin tahrifat öncesinde (bir bölümü kesilmeden önce) üzerinde teminat ibaresi olduğunu gösterir delil (senedin iddia edilen tahrifat yapılmadan önceki örneği gibi) sunulamadığı, davacının ödemeye ilişkin iddialarının ise senede yönelik olmayıp, taraflar arasındaki ticari ilişkiye dayalı olduğu, İİK.'nin 169/1-a maddesi kapsamında bir ispatın varlığından söz edilemeyeceği ve yine senedin içeriğinin davalı tarafça sonradan doldurulduğu ileri sürülmüş ise de, bu hususta yazılı bir delil ibraz edilemediği gerekçesiyle mahkemece 'borçlunun tüm itirazlarının/şikayetlerinin sebeplerinin reddine' karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmadığı-
Şikayetin, itiraz üzerine takibin durdurulmasına dair kararın kaldırılmasına ilişkin olduğu, takip türüne göre İcra Müdürlüğünün itirazla takibi durdurmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı-
Taşınmaz üzerinde ipotek bulunmadığı, borçlunun sosyal ve ekonomik durumunun araştırıldığı, borçlunun bakmakla yükümlü olduğu kimsenin bulunmadığı, bilirkişinin haczedilen taşınmazın arsa ve yapı değerini toplam 235.492,76 TL olarak tespit ettiği, bilirkişi raporunun yargı denetimine elverişli ve hüküm kurmaya yeterli olduğu, ek bilirkişi raporu alınmasına gerek bulunmadığı, bilirkişi raporunda haline münasip evin değerinin ... ilinin daha mütevazi mahallelerinde 100.000 TL, 150.000 TL ve 200.000 TL olarak tespit edildiği, mahkemece davacının tek başına yaşadığı göz önüne alındığında 1+1 ev için belirlenen 100.000 TL'nin haline münasip olarak tespitinde isabetsizlik bulunmadığı, bilirkişi raporu çerçevesinde şikayetin kısmen kabulünde isabetsizlik bulunmadığı, yargılama gideri ve vekalet ücretinin şikâyetin reddini savunup haksız çıkan alacaklıya da yüklenilmesinde isabetsizlik bulunmadığı-
Takibe dayanak ilamının, şikayetçi borçlu tarafından huzurdaki şikayetin yapıldığı tarihten sonra Yargıtay 3. Hukuk Dairesince bozulduğu, ancak her dava ve şikayetin davanın açıldığı andaki şartlara göre değerlendirilmesi gerektiği, itiraz ve şikayet tarihinden sonra borcun ödenmiş olması, itiraz ve şikayetten açıkça vazgeçilmediği sürece, icra mahkemesinin başvurunun esasını incelemesine engel teşkil etmeyeceği- Mahkemece ilama aykırı olarak fazladan talep edildiği iddia edilen alacak ve feri'lere ilişkin şikayetin esası incelenerek denetime ve hükme esas almaya elverişli bilirkişi raporuna göre icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesinin yerinde olduğu-
Şikayetçi 3. kişi sıra cetveli alacaklısının, taraf olmadığı icra takibinin iptalini isteme hakkı bulunmadığı, iddialarını ancak sıra cetveline itiraz olarak ileri sürmesi halinde sıra cetveline itiraz davasında değerlendirme konusu yapılabileceği, icra mahkemesince şikayetin aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinin hukuka uygun olduğu-