Borçlunun, malvarlığının bir kısmını -bir kooperatifteki hissesini, bir taşınmazını, bir aracını- kendisinden alacaklı olan kişiye alacağına mahsuben devretmesinin, "iyiniyetli bir kişiden ve basiretli bir tacirden beklenemeyecek bir davranış" olup, İİK. 280/I. uyarınca iptâle tabi olduğu-
"Kira sözleşmesinin iptali"ni istemiş olan davacının -çoğun içinde az da bulunduğundan-" kişisel hakkın (kira sözleşmesinin) kuvvetlendirmesi için tapuya verilmiş olan şerhin iptali"ni de istemiş sayılacağı
İİK.nun 277 vd. göre açılan tasarrufun iptâli davalarının dinlenebilmesi için "alacağın sebebi olan hukuki ilişkinin, tasarrufun yapıldığı tarihten öncesine rastlaması" gerektiğinden ve çek bir ödeme vasıtası olduğundan, çeklerin, çekdeki alacağın mutlaka keşide tarihinde doğduğunu göstermeyeceği, uygulamada çeklerin "ileri tarihli" olarak düzenledikleri sıkça görüldüğünden, "icra takibine koyduğu alacağın, çekte yazılı tarihten önce doğduğunu" iddia eden davacı-alacaklıya mahkemece süre verilerek, bu konudaki delilleri ibraz ettirilip, tasarrufun borcun doğumundan önce yapıldığının anlaşılması halinde, davanın reddedilmesi, aksi takdirde ise davanın kabul edilmesi gerekeceği–