İİK.nun 277 vd. göre açılan tasarrufun iptâli davalarının dinlenebilmesi için "alacağın sebebi olan hukuki ilişkinin, tasarrufun yapıldığı tarihten öncesine rastlaması" gerektiğinden ve çek bir ödeme vasıtası olduğundan, çeklerin, çekdeki alacağın mutlaka keşide tarihinde doğduğunu göstermeyeceği, uygulamada çeklerin "ileri tarihli" olarak düzenledikleri sıkça görüldüğünden, "icra takibine koyduğu alacağın, çekte yazılı tarihten önce doğduğunu" iddia eden davacı-alacaklıya mahkemece süre verilerek, bu konudaki delilleri ibraz ettirilip, tasarrufun borcun doğumundan önce yapıldığının anlaşılması halinde, davanın reddedilmesi, aksi takdirde ise davanın kabul edilmesi gerekeceği–
İptale konu tasarrufların kanunda sayılarak (tahdidi olarak) belirtilmediği ancak, alacaklıları zarara sokan, her tür hukuki işlemlerin iptalinin istenebileceği (bu nedenle, 3494 sayılı kanun ile yapılan değişiklikten önceki dönemde de kişisel hakların kuvvetlendirilmesi için tapuya -borçlu tarafından- verilmiş olan kira şerhlerinin de iptalinin istenebileceği)
Borçlunun, borcuna mahsuben mallarını alacaklıya vermesinin (satmasının) -İİK. 279/I-2 uyarınca "mutad ödeme vasıtası" olarak kabul edilemeyeceği ve bu nedenle iptale konu olacağı–
Borçlunun teminat göstermeyi önceden taahhüt ettiği haller dışında, mevcut bir borcunu temin için iflasın açılmasından önceki bir yıl içinde kurduğu rehinlerin hükümsüz olduğu ve iptal konusu olacağı
İflâsın açıldığının tapuya şerh verilmesinden sonra yapılan «ipoteğin temliki işlemi»nin iptali gerekeceği, bu durumda iyiniyetli iktisaptan söz edilemeyeceği-
Olayda hem İİK. 279 ve hem de 280. maddelerin aynı zamanda söz konusu olması halinde önce, 279. maddenin uygulanması gerekeceği -Damadın, iflas etmeden onbeş gün önce, kayınvalidesi lehine kurduğu ipoteğin hükümsüzlüğü