Davacı, dava dilekçesinde “sair delil” demek suretiyle yemin deliline de dayanmıştır. Bu durumda mahkemece davacı yanca yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; takip konusu senedin geçerli hukuki bir sebebe dayalı olarak düzenlenmediği, davalının sırf kendi iddiaları doğrultusunda ve davacının mevcut mal varlığının, çalıştığı şirketten zimmetine para geçirdiğinin kanıtı olduğundan hareketle, “boş senet aldığı ve doldurup icra takibine geçtiği, senette yazılı miktarın nasıl ortaya çaktığının anlaşılamadığı, netice itibarıyla senedin karşılıksız olduğu” gerekçesiyle “davanın kabulü ile davacının takip dayanağı senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, ayrıca takibin haksız ve kötü niyetle yapıldığı anlaşıldığından davalıdan %40 oranında tazminatın tahsiline” karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Dosyaya ibraz edilen ödeme dekontlarının, ödemenin davaya konu çekle ilgili olarak yapıldığını gösterir bir ibarenin yer almadığı ve bu durumun çekin ödendiğini ispata yeterli olmadığı, kaldı ki, ödemenin davalıya değil, üçüncü bir kişiye yapıldığından, ayrıca davalının çek bedelinin ödenmediğine ilişkin kendisine teklif olunan yemini usulüne uygun olarak eda ettiğinden davanın reddine karar verileceği-
Davacı, dava konusu senetteki keşideci imzasının şirket yetkilisine ait olmadığını iddia etmiştir. Bu durumda mahkemece HUMK. 308 vd. (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 211.) maddesi uyarınca sahtelik incelemesi yapılması gerekirken hazırlık tahkikatı sırasında alınan bilirkişi raporunun hükme esas alınması yoluyla eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru görülmeyeceği-
Davacı, delil listesinde “her türlü delil” demek suretiyle yemin deliline de dayandığından kendisine yemin teklif hakkı hatırlatılarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekeceği-
Davalı-alacaklının "haksız takip tazminatı" (kötüniyet) tazminatı ile sorumlu tutulabilmesi için, hem alacaklının "haksız" olarak takipte bulunmuş olması ve hem de bu takibin "kötüniyetle" yapılmış olması gerekeceği-
İcra hukuk mahkemesi kararları takip hukuku ile ilgili olup maddi hukuk bakımından "kesin hüküm" teşkil etmediğinden borçlunun takip alacaklısına karşı "takibe konu kambiyo senedi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti için" olumsuz tespit davası açmakta hukuki yararının bulunduğu-