Mahkemece, yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılıp davacının ibraz ettiği ödeme makbuzları da teker teker değerlendirilerek gerektiğinde kooperatif kayıtları da getirtilip üzerinde inceleme yapılarak ve yapılacak incelemede ödeme makbuzlarının vade tarihlerine değil tanzim tarihlerine göre değerlendirilmesi, kooperatifin aksi yönde savunması olması halinde bu yön üzerinde de durulması gerekeceği, ayrıca 1858 numaralı senedin takip talebinde yer almadığı halde hükümde de gözetilmesi doğru olmadığından bu hususun nazara alınması, icra takibi hem anapara hem faiz gözetilerek yapıldığından reddedilen senetlere ilişkin anapara ve faizin de ayrı ayrı değerlendirilmesi ve bu arada BK 84 maddesinin de nazara alınması gerekeceği-
TTK'nun 688'inci maddesinde bono da bulunması gereken unsurların tahdidi olarak gösterildiği, vade tarihinin de bu unsurlar içinde olduğu ancak TTK'nun 689/2. maddesine göre vade tarihinin bonoda bulunması gereken zorunlu unsurlardan olmadığı, vade tarihi bulunmayan bononun görüldüğünde ödenmesi gereken senet sayılması gerektiği, bonoda “ bedeli nakden arz olunmuştur” ibaresinin bulunduğu, bonodaki imzasını inkar etmeyen davacının bononun bedelsiz olduğunu yazılı delille kanıtlamak zorunda olduğu, davacı aleyhine yapılan mükerrer bir takibin bulunmadığı gerekçesiyle davanın ve davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davada borçlu lehine hükme bağlanır ve borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine borçlunun dava sebebiyle uğradığı zararın da alacaklıdan tahsili için tazminata karar verileceği-
Çek üzerinde ciranta sıfatıyla imzası bulunmayana husumet yöneltilemeyeceği gözetilmeden anılan bu davalı hakkında yazılı şekilde hüküm tesis edilmesinin doğru görülmeyeceği-
Taraflar arasındaki istirdat davası-
Menfi tespit davasında, senedin vadesinden sonra ve kötüniyetli olarak geriye doğru bir tarih yazılmak suretiyle davalıya ciro edilmiş gibi gösterildiğini ispat yükü davacıda olmasına rağmen davacının ödeme yaptığı senet üzerinde işlenmemiş olması, öncesinde kiracının kira borcu nedeniyle mahsup edilen senedin bakiye borun ödenmesi zamanında davacıya iade edilmesi veya en azından ödendiğini senet üzerine yazılması taraflardan beklenen hayatın olağan akışına uygun bir durum olup bu husus tanık beyanlarıyla ispat edilebilecek bir husus da olmamasından dolayı davacının, davalı hakkındaki iddiasını ispat edemediğinin kabul edilmesi gerekeceği-
Mahkemenin gerekçesine dayanak yaptığı davacının 'borcu kabul beyanı' ihtiyati haciz kararının infazı nedeniyle yapılan ilk haciz sırasında gerçekleşmiş olup, ihtiyati haciz sırasında verilen beyanların manevi cebir altında gerçekleştiğinin kabulü gerekeceği-
İİK’nun 72/3.fıkrası uyarınca takip dosyasına yatan para ihtiyati tedbir davası süresince alacaklıya ödenmeyeceğinden böyle bir durumda İİK’nun 12.maddesine uygun bir ödemeden söz edilemeyeceği, borç ödenip dosya infaz edilmedikçe de hacizlerin kaldırılamayacağı, İİK’nun 72/4.maddesine göre dava alacaklı lehine neticelenince ihtiyati tedbirin kalkacağı ve alacağın tamamının depo edilmesinin dosya borcunun ödenmesi anlamına gelmeyeceği-
Menfi tespit davalarında, borçlu bulunulmayan kısmın tespitine karar verilmesi gerekeceği-
Taraflar arasındaki menfi tespit davası-