Davalının, davacı adına düzenlediği, irsaliyeli faturanın davacı defterinde kayıtlı olmadığı gibi, teslim alan ve teslim eden imzalarının da bulunmadığı, davacının mal teslim edilmediğini ileri sürdüğü, bu durumda tarafların avans ödemeleriyle çalıştıkları sabit olduğundan davalının irsaliyeli fatura içeriği malları davacıya teslim ettiğini kanıtlama yükümlülüğünde olduğu, ancak davalının mal teslimini sunduğu delillerle kanıtlayamadığı gerekçeleriyle, icra takibine konu 14.000,00 TL. tutarlı çekten dolayı davacının, davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekeceği-
HMK'nun 14/2. maddesi hükmü gereğince tüzel kişi olan kooperatif ile üyeleri arasındaki davaların, kooperatifin ikametgahı addolunan mahal mahkemesinde görülmesi gerektiği ve bunun kamu düzenine ilişkin kesin yetki kuralı olup, mahkemece re'sen dikkate alınması gerektiği-
Taraflar arasındaki menfi tesbit davası-
Faktoring işlemi alacağın temliki hükümlerine tabi olduğundan davacı borçlu, temlik eden şirkete karşı haiz olduğu def’ileri temellük eden davalı faktoring şirketine karşı dahi dermayan edebilir (BK.167/1. Madde). Somut olayda davacının davalılardan Naz Yapı Ltd.Şti.’ye borçlu olmadığı saptandığına göre, davanın diğer davalı faktoring şirketi yönünden de kabulünün gerekeceği-
Gerek Cumhuriyet Başsavcılığınca, gerekse icra mahkemesince alınan ve birbirini doğruladığı anlaşılan raporlarda dava konusu senetteki imzanın davacıya ait olduğunun saptanmış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekeceği-
İİK 72/4. maddesi uyarınca davalı yararına tazminata hükmedilebilmesi için ihtiyati tedbir dolayısıyla alacaklının alacağına kavuşmasının geciktirilmiş olması gerekeceği-
Taraflar arasındaki menfi tesbit davası-
Adli Tıp Kurumu'nun raporuna göre; keşide tarihinin değişiklik parafının davacı asile ait olmadığı dolayısıyla sahte nitelikte olduğunun tespit edildiği, bu şekilde davaya konu çekin keşide tarihinin tahrif edildiği, tahrifatın herkese karşı ileri sürülebilen mutlak itiraz sebebi olduğu ve ayrıca tahrif edilen haline göre ibraz süresinin geçmiş olduğu, davacı ile davalı arasında hukuksal ilişkinin de bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü davacının, davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararı uygulanmış olup koşulları oluştuğu halde davalı lehine %40 tazminata hükmedilmemesinin bozmayı gerektireceği-
Bonolardaki imzasını inkar etmeyen davacının bonoların anlaşmaya aykırı doldurulduğu bononun teminat için verildiği ve bedelsiz kaldığı yönündeki iddiasını yazılı delille kanıtlayamadığından davanın reddine, takibin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar verildiğinden %40 tazminatın davacıdan tahsiline karar verileceği-