İbranamedeki imzanın davalının eli ürünü olmadığı, sözleşmedeki imzanın davacının eli ürünü olduğundan, menfi tespit davasının reddine, davalının tazminat isteminin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Alacak davasından önce, davalıya verilen çek nedeniyle menfi tespit davası açılmış olduğundan, bu davanın daha önce açılan dava ile birleştirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Davacı  iddiasını ispatlayamadığından menfi tespit davasının reddi gerektiği-
Tefhim edilen kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmasının hükmün bozulması gerektireceği-
Taşınmaz maliki olarak üçüncü kişi konumunda olan davacının sorumluluğunun ipotekli taşınmaz ile sınırlı olduğu, taşınmazın paraya çevrilmesi halinde, taşınmaz maliki olarak davacının sorumluluğunun da sona ereceği, hakkında düzenlenen rehin açığı belgesi nedeniyle borçlu kabul edilemeyeceği; davacının ipotekli taşınmaz bedeli dışında borçlu olmadığının tespiti ve kötüniyet tazminatı isteminin reddi gerektiği-
"Davacının kart şifrelerini ve kimlik bilgilerini korumada yeterli özeni göstermemiş olması nedeniyle %25 oranında kusurlu olduğu, davalı bankanın da bilgilerin korunması, kimliklerin tespiti konusunda özenli ve basiretli bir tacir gibi davranmaması nedeniyle %75 kusurlu olduğu, dava dışı üçüncü kişi tarafından yapılan harcamalardan kusur oranı dikkate alınarak her iki tarafın da sorumlu olduğu" gerekçesiyle menfi tespit davasının kısmen kabulüne karar verilmesinin isabetli olduğu-
ipotek akit tablolarındaki imzaların davacıya ait olup olmadığı belirlenip, davacının ipotek veren sıfatıyla borçtan sorumluluğunun bulunup bulunulmadığının araştırılması gerektiği-
Menfi tespit hükmü kurulan 10 adet çek ile tahsiline karar verilen bedel arasında bağlantı bulunduğu,  ilam bir bütün olup İİK. mad. 72/5 uyarınca kesinleşmeden takibe konulamayacağı-
5661 sayılı Kanun gereğince tarımsal kredi kefillerinin sorumluluğunun 25.05.2007 tarihi itibariyle ortadan kaldırıldığı - Kötüniyet tazminatına hükmedilebilmesi için, takip edenin icra takip tarihinde kötüniyetli olduğunun ispatlanması gerekeceği-
Süresinde bankaya ibraz edilmeyen ve unsurları bulunmayan çeklerden dolayı açılan menfi tespit davasına konu lehdar ismi bulunmayan çek ile süresinde bankaya ibraz edilmeyen çekin yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğunun kabulü gerektiği-  İspat yükü altında olan davalı-alacaklıda olduğu gözetilerek, tarafların tanık dahil gösterecekleri tüm delilleri toplanıp değerlendirilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-