Menfi tespit davasına konu çekteki davacı şirkete ait ciro imzasının başka bir çekten kopyalandığı Adli Tıp Kurumu raporundan anlaşıldığından davanın kabulü ile davacının takibe konu çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine, çekin iptaline yer olmadığına, davacının kötü niyetli takip tazminatı talebinin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
İİK. mad. 72 uyarınca açılan davaların genel mahkemelerde görülmesi ve takibe dayanak senedin kambiyo vasfında olması halinde, davaya asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği-
TMK. mad. 887 uyarınca, “İpotekli taşınmazın maliki borçtan şahsen sorumlu değilse, alacaklının ödeme isteminin ona karşı etkili olması, bu istemin hem borçluya, hem kendisine karşı yapılmış olmasına bağlı" olduğu kabul edildiğinden, temlik eden dava dışı banka tarafından asıl borçlu ve kefil şirkete ihtarname gönderilmiş ise de, davacıya asıl borçlunun borcu nedeniyle ihtarname keşide edilmemesi nedeniyle davalının takip yapma hakkının bulunmadığı-
Menfi tespit istemi-
Dava dışı kişinin kendisine verilen vekaletnameye dayanarak davacılar adına davalı finans kurumuna müracaat ederek kredi kullandığı, 2010 tarihli azilnameden davalının bilgisinin bulunmadığı, davalı finans kurumunun vermiş olduğu kredilerden davacıların geçerli vekaletname nedeniyle sorumlu olması gerektiği, yargılama aşamasında dava istirdada dönüştüğünden davacıların davalı finans kurumundan talep edebileceği herhangi bir alacağın sözkonusu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Menfi tespit istemi-
Taraflar arasındaki çek değişim sözleşmesi kapsamında davacının takibe ve davaya konu davalıya verdiği çeklerin yerine başka çekin verilmesi suretiyle sözü edilen çeklerin bedelsiz kaldığı gerekçesiyle menfi tespit davasının kısmen kabulüne karar verilmesini isabetli olduğu-
İcra dosyalarında alacaklı vekili icra takiplerinden feragat ettiğini bildirmiş ve yargılama sırasında da alacağın tümünü tahsil ettiğinden feragat ettiğini belirtmiş olup, İİK. mad. 72 uyarınca istirdat davası açılması için son ödeme tarihinden itibaren 1 yıllık hakdüşürücü süre dolmuş olduğundan, mahkemece, işin esasına hiç girilmeden dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Açığa imza atan kimsenin senedin anlaşmaya aykırı olduğunu yazılı delille ispat etmesi gerektiği- Davacının yazılı delil ibraz etmediği gibi yapılan soruşturmada da, "kovuşturmaya yer olmadığına" karar verilerek soruşturmanın sonuçlandığı görülse de, davalının soruşturma ifadelerinde "senedi tarla satışı nedeni ile aldığını ve tapu devrinin yapıldığını" beyan ettiği, davalının bu beyanlarının resmi makamlar önünde yapılmış "mahkeme dışı ikrar" olduğu ve davalı alacaklının bu ikrarının kendisini bağlayacağı- Davalının bahsettiği tapu devrinin gerçekleşmediği tapu müdürlüğünün cevabi yazısından anlaşıldığından, bedelsiz senet nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığı, davalının bedelsiz olduğunu bildiği senedi takibe koymakla kötüniyetil olduğu gerekçesiyle menfi tespit davasının kabulü gerektiği-
Davacı vekili, 8 adet bononun davalı şirkete avans olarak verildiğini, malların gönderilmediğini ileri sürerek, bu bonolardan dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmişse de, davacı tarafından usulüne uygun delillerle ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmesi gerektiği-