Bankacılık işlemlerinden kaynaklanan uyuşmazlıkların mutlak ticari davalardan olması nedeniyle ticaret mahkemesinin görev alanına girdiği-  Kabul edilen miktarın açık bir şekilde belirtilmeyerek infazda tereddüt yaratacak biçimde karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu- Gerekçesiz karar yazılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu- 4603 s. Kanunda Ziraat Bankası A.Ş, Halk Bankası A.Ş, Tasfiye Halinde Emlak Bankası A.Ş aleyhine açılan davalar bakımından harç muafiyeti getirildiğine ilişkin düzenleme bulunmadığı-
Davada taraflar tacir olup, 6100 sayılı HMK' nın 17. maddesine göre yapılan yetki sözleşmesinin taraflar açısından bağlayıcı olduğu-
İkinci kez kullanılan ticari kredinin davacı tarafından kullanıldığı ve kredi tutarının davacıya teslim edildiği hususları davalı banka tarafından ispat edilemediğinden  menfi tespit davasının kabulü grektiği-
Her iki taraf defterlerinin de incelenmesi suretiyle alınan bilirkişi raporlarının denetlemeye müsait ve birbirini teyit eder nitelikte olduğu, usule uygun taraf defterlerinin birbirini doğruladığı, dava konusu senetlerin davalı yana verildiği ve ticari defterlere işlendiği, senetler karşılığı malzeme tesliminin ise olmadığı, her iki tarafta da bu senetlerin avans karşılığı olarak kayıt edilmiş olduğu gerekçeleriyle, menfi tespit davasının kabulüne, dava konusu senetlerin cari hesap ilişkisi içinde borç karşılığı olmadığını davalının bilecek durumda olduğu, basiretli tacir gibi davranmadığı ve dava konusunun likit olması da nazara alınarak kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Menfi tespit davası-
İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibinden dolayı davalı bankaya borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin davanın ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği-
"İspat yükünün davacı üzerinde olduğu, davacının iddiasına yönelik olarak ibraz ettiği sözleşmelerdeki imzanın davalı şirket yetkilisine ait olmadığı, çeklerin salt davalının ticari defterlerinde kaydının bulunmamasının ispata yeterli olmadığı, çek bir ödeme aracı olup aksini iddia eden davacının bu iddiasını yazılı delillerle ispat edemediği, açıkça yemin deliline de dayanmadığı" gerekçesiyle menfi tespit-istirdat davasının reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
"Açığa imza atılmak suretiyle düzenlenen senetlerin anlaşmaya aykırı doldurulduğu kanıtlanmadıkça geçerli olduğu, senedin boşanma şartı için düzenlenmiş bir senet olmadığı, davalının davacıya verdiği borçlara karşılık tanzim edildiği, davacının davasını ispatlayamadığı" gerekçesiyle menfi tespit davasının reddinin isabetli olduğu-
Her iki tarafın da senedin ihdas nedenini talil etmesi halinde ispat yükünün yer değiştirmeyeceği, davacı borçlunun senedin bedelsiz olduğunu ve anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu yazılı delille ispatlamak zorunda olduğu-
Adli Tıp raporuna göre, senetteki borçlu imzasının davacının eli ürünü olmadığı, hal böyle olunca bu bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü takip yapılamayacağı, senet arkasındaki davacının kabulünde olan taahhüdün başka bir davanın konusu olabileceği gerekçeleri ile takip dayanağı bono nedeni ile davacının borçlu olmadığının tespitine, koşulları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-