Senede dayalı açılan menfi tespit davasında, senet altındaki imzanın davacıya ait olduğu, davacının senedin bedelini ödediği iddiasında olduğu ancak yazılı bir delil sunamadığı bilinerek, HMK. mad. 201 'de senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler iki bin beş yüz Türk lirasından az bir miktara ait olsa bile tanıkla ispat olunamayacağından davacının davasını ispata yarayan bir delil sunamadığı, davacıya yemin delilinin hatırlatıldığı ancak yemin deliline de başvurulmadığından ispat edilemeyen davanın reddi gerektiği ve davacının % 20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiği-
Hükme esas alınan rapor denetime açık olmadığı gibi, iki rapor arasında da çelişki bulunmakla mahkemece konusunda uzman yeni bir bilirkişi kurulu oluşturularak mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli olacak ve raporlar arasında çelişki giderilecek şekilde rapor alınmak suretiyle hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerektiği-
Davalının bankaya hitaben düzenlemiş olduğu yazıda bonoların bedeli olan borcun tahsil edilmiş olduğunun ve alacağın bulunmadığının belirtildiği, protestonun kaldırılmasından sonra davacının kredi kullandığına dair herhangi bir kayda rastlanmadığından davalı aleyhine 5 'te 1 oranda kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiği-
Davacı ile davalı banka arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesi uyarınca davalıya kredi kullandırıldığı, açılmış ve açılacak krediden doğmuş ve doğacak tüm borçların teminatını teşkil etmek üzere rehin sözleşmesi düzenlendiği anlaşılmış olup davacı, davalı bankaya borçlu olmadığını iddia ettiğinden bankacılık konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi kurulu aracılığı ile banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılıp davacının davalı bankaya borçlu olup olmadığını tespit ettirilmesi gerektiği-
Taraflar arasında kumaş satımına ilişkin sözleşme yapıldığı, davalı-karşı davacının kumaşı teslim ettiği, davacı-karşı davalının asıl dava ile teslim edilen ürünlerin ayıplı olduğunu iddia ettiği bilinerek, taraflar arasında kesilen ve davacı-karşı davalı tarafından imalat atölyelerine gönderilen irsaliyeli faturalarda kumaşın niteliklerine ilişkin belirtme olmadığından, davacı-karşı davalının ayıp iddiasının ispatlanamadığı ve eksik ödeme yaptığı, karşı davada talep edilen miktar kadar davalı-karşı davacının alacaklı olduğu-
Sahtecilik hukuki sebebine dayalı olarak açılmış menfi tespit davasında, kesinleşmiş ceza mahkemesi kararı ile davalının sahtecilik suretiyle dava konusu senedi oluşturduğu yönündeki iddiaların yerinde olmadığı belirlendiğinden ve davacının dava konusu senedin hile ile ele geçirildiği yönündeki iddiaları da yerinde olmadığından davanın reddi gerektiği-
Davacı ve davalılardan biri arasında tavuk alımı konusunda anlaşma yapıldığı, anlaşmaya göre davalıya parayı elden verdiği, sözleşme uyarınca davalının üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği anlaşıldığından paranın davalıdan alınarak davacıya verilmesi gerektiği- Davacı ile diğer davalı arasında yazılı sözleşme olmadığı kredi kartı ile ödeme yaptığı sliplerde ödeme karşılığı mal ve hizmet alındığının belirtildiği, çek konusu borcun ödendiği davacı tarafından ispat edilemediğinden kredi kartı ile yapılan ödeme karşılığı mal alınmadığının ispat edemediği-