Dava konusu kredi, ticari kredi olduğundan, tarafların ve işlemin niteliğine göre ortada tüketici işleminin bulunmadığı, davanın 6502 sayılı Kanun kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığından "mahkemenin görevsizliğine" karar verilmesi gerektiği ve dosyanın görevli asliye ticaret mahkemesine gönderilmesinin doğru olacağı-
Menfi tespit davasında ispat külfetinin davacıda olup, davacının senede karşı ileri sürdüğü iddiaları HMK. mad. 201 uyarınca yazılı delille kanıtlaması gerektiği- Mahkemece davalının savcılıktaki ifadesinde senet metnini talil ettiği belirtilmekte ise de davalının bu ifadesinde davacıya borç para verildiğinden söz edilmiş olup senedin “nakden” düzenlenmiş olması karşısında somut olayda talil bulunmadığının kabulü gerektiği- Kambiyo senedinin ticari defterlere kaydedilmemiş olmasının senedi hükümden düşürmeyeceği- Ceza mahkemesince hükmün açıklanmasının geri bırakılması yönünde karar tesis edilmiş olup bu şekildeki ceza mahkemesi kararlarının, dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK'nın 53. maddesi kapsamında hukuk hakimini bağlayıcı nitelikte bir karar olarak kabul edilemeyeceği-
Davacı vekilinin, icra takibine konu edilen çekteki keşideci imzasının müvekkiline ait olmadığının .. icra hukuk mahkemesinde alınan bilirkişi raporuyla anlaşıldığını ileri sürerek, haciz baskısıyla ödenen miktarın istirdatına karar verilmesini talep ettiği davanın, çeke ilişkin hükümler TTK.'da düzenlendiği için, TTK. 4. ve 5. maddeleri gereğince asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerekeceği-