Toplanan delillere ve benimsenen Adli Tıp Kurumu raporuna göre, takibe dayanak senetteki imzanın davacıya ait olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile Lüleburgaz 1. İcra Müdürlüğü'nün 2014/3538 sayılı dosyası üzerinden yapılan takibe konu .. vade tarihli ve .. TL bedelli bono nedeniyle borçlu olmadığının tespiti yönünde verilen kararın isabetli olduğu-
Kendisine ait araç için davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi düzenlendiğini, bu aracın neden olduğu kaza sonucuiki şahsın öldüğünü, sigorta şirketi tarafından bu kişilerin ölümü nedeni ile mirasçılarına ödeme yapıldığını, sigortalı araç sürücüsünün olay sırasında alkollü olduğunu, olayın da alkolün etkisi ile meydana geldiği ileri sürülüp ödenen tazminatın davacıdan tahsil edilmesi için icra takibinin başlatıldığını,süresinde itiraz edemedikleri için icra takibinin devam ettirildiğini, olayın sırf alkolün etkisi ile meydana gelmediği için davacıya rücu edilmesinin mümkün olmaması nedeni ile öncelikle icra takibi ile talep edilen tazminat yönünden davalıya borçlu olmadığının tespitini isteyen davacının, icra takibine konu asıl alacak, işlemiş faiz ve diğer ekler nedeniyle davalı sigorta şirketine borçlu olmadığının kabul edilmesi gerektiği-
Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceği-
Davacı şirketin ticaret sicil kaydının dava açılmadan önce terkin edilmiş olması sebebiyle, tüzel kişiliğinin ve taraf ehliyetinin sona erdiği, davacı şirket yönünden aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, diğer davalılar yönünden ise, davacılara menfi tespit istemlerini açıklamaları için 2 haftalık kesin süre verildiğinden ve davacıların süre geçmiş olmasına rağmen herhangi bir açıklamada bulunmadıkları ayrıca icra müdürlüğüne başvurarak kapak hesabı yaptırmak suretiyle borç miktarını öğrenebileceklerinden dava açmakta hukuki yararlarının bulunmadığı-
Davalı bankanın ilgili şube kayıtlarının yerinde incelenmesi sonucu gerek mevcut kayıtlar ve gerek bankacılık uygulaması açısından davacının sözleşme limitinin sözleşmenin tanzim tarihinden sonra yazıldığı yönündeki iddiasının somut olarak ortaya konulamadığı, kredi borcunun dava dışı asıl borçlu ile davacının kefil sıfatıyla imzaladığı yeniden yapılandırma sonucunda ödeme planına bağlandığı, davacının iddiasını yazılı delille ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddi gerektiği-
Çek bir ödeme vasıtası olduğundan çeke konu malların teslim edilmediğini ispat külfetinin davacı-borçluya ait olduğu, bu hususta tanık dinlenemeyeceği, dava dilekçesinde yemin deliline de açıkça dayanmadığı, davacının çeklerin avans olarak verildiğini ispat edemediği gerekçesiyle menfi tespit davasının reddine karar verilmesi gerektiği-