Hukuk hakimi, ceza mahkemesinin beraat kararı ile bağlı değilse de, mahkumiyet ve tespit edilen maddi olgularla bağlı olduğundan, ceza mahkemesinde açılan söz konusu kamu davasının sonucunun, eldeki davayı etkileyecek nitelikte olduğu ve söz konusu ceza davasının sonucunun beklenmesi gerektiği-
Davacı vekili, "kredinin teminatı olarak müvekkiline ait taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiğini, kredi borcunun ödenmemesi üzerine taşınmazın satılarak paraya çevrildiği halde dosya borcunun tamamının kapanmaması nedeniyle davalının rehin açığı belgesine dayanarak müvekkili hakkında icra takibi başlattığını, müvekkilinin taşınmazını ipotek veren 3.kişi konumunda olup, kredi sözleşmesinin borçlusu ya da kefili olmadığını ileri sürerek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini"; davalı vekili, "düzenlenen ipoteğin çeşidine göre davacının iddia ettiği gibi ipotekli taşınmaz kıymetince değil borcun fer'ileriyle birlikte tamamından sorumlu olduğunu" ileri sürmüş olup mahkemece, dava dışı ... kredi borcu nedeniyle davacının ipotek tesis edilen taşınmazının satıldığı, satış bedeli ile karşılanamayan borçtan dolayı davacının şahsi bir sorumluluğu bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı aleyhine %40 tazminata karar verilmesinin isabetli olduğu-
Menfi tespit davalarının, kabul ve red tefriki yapılmaksızın, kesinleşmeden takibe konu edilemeyeceği, ilamın esasına ilişkin hüküm kısmı kesinleşmeden vekalet ücretine ilişkin kısmının da icra takibine konu edilemeyeceği-
"İmzaların istiklali" prensibi uyarınca, lehtar imzasının sahte olmasının, bu imzadan sonra çeki ciro ile iktisap eden kişinin meşru hamil olmasına halel getirmeyeceği ve imzasını inkar etmeyen keşidecinin sorumluluğunu ortadan kaldırmadığı-
Satış bedelinin tamamını ödediğini ve tapusunu aldığını ancak davalının bakiye satış bedelinin tahsili için aleyhine takip başlattığını ileri sürerek borçlu olmadığının tespitini isteyen davacının, noterden düzenlenen sözleşmede ve adi yazılı belgede bakiye satış bedelinin tapu devrinden sonra ödeneceğini taahhüt etiği gibi tapu devrinden sonra ödeme yaptığını ispat etmesi gerektiği-
Senetle mal ve hizmet teslimi karşılığı verildiği, davalı tarafından yapılan işe ilişkin olarak düzenlenen faturanın her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, faturanın davacı kayıtlarında olması karşısında davalının teslim iddiasını kanıtladığı, davalı yetkilisinin dava konusu mal ve hizmeti davacıya teslim ettiğine dair yemini eda ettiği gerekçeleriyle menfi tespit davasının reddine ve davacı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesinin isabetli olduğu-
Davacının emekli maaşından yapılan kesintinin ve icra hukuk mahkemesi tarafından kaldırılan haczin tarihine göre, "dava tarihi itibariyle 1 yıllık hak düşürücü süre dolduğu"ndan istirdat davasının reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
“Alacağın varlığına kanaat getirilmesinin” alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi anlamına gelmediği- Üye işyeri sözleşmesinden kaynaklanan hesaba yönelik ihtarname gönderilmiş olup, mahkemece, ihtiyati haciz kararı verilmesi gerektiği-
Menfi tsepit davasına konu senet bedeli yargılama sırasında ödendiğinden, davanın kendiliğinden "istirdat davası"na dönüşeceği-
Mahkemece, "davaya konu üç adet çekte davalının temlik cirosuyla hamil olduğunun anlaşıldığı, davacı ve dava dışı şirket arasında görülen ve davacı yararına sonuçlanan menfi tespit davasının davalıyı bağlayıcı bir yönü bulunmadığı ve davalının kötüniyetli hamil olduğunun da ispatlanamadığı" gerekçesiyle menfi-istirdat davansının reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-