Kesin sürenin sonuçları açıkça hatırlatılarak verilmesi gerektiği-
Her dava ve şikayet açıldığı tarihteki hukuki durum gözetilerek hükme bağlanacağı- Dosya borcunun, şikayet tarihinden sonra ödenmiş olmasının, işin esasının incelenmesine engel olmayacağı-
Davadan feragatin, geniş kapsamlı bir beyan olup, HMK'nun 311.maddesi gereğince kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı, feragatın geçerliliğinin, karşı tarafın muvafakatine de bağlı olmadığı, feragat beyanının, etkisini, onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile göstereceği-
Takip tarihi itibariyle takip dayanağı yapılan ilam geçirdiği aşamalar sonucunda şikayetçi borçlu hakkında kamu davasının zamanaşımı nedeni ile düşmesine karar verilmiş ve bozma sonrası takip tarihinden önce hükme bağlanan kararda "...TL maddi tazminatın, hakkında mahkumiyet hükmü kurulan sanıklar ...'dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile katılana verilmesine" şeklinde açık hüküm kurulmuş olup, şikayetçi hakkında mahkumiyet hükmü bulunmadığı adının da tazminat sorumluları içinde sayılmamış olması nedeniyle ilamdaki tazminattan da sorumlu olduğunun düşünülemeyeceği ve bu nedenle borçlu hakkındaki takibin iptaline yönelik talebin yerinde olduğu-
Borçlunun "haline münasip" evinin haczedilemeyeceği, icra mahkemesince, borçlunun haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise İİK'nun 82/3. maddesine göre satılmasına karar verilmesi ve satış bedelinden haline münasip mesken için gerekli olan miktarın borçluya bırakılması, kalanının alacaklıya ödenmesi gerekeceği-
Borçlunun aleyhine başlatılan takibin iptaline ilişkin bahse konu şikayet hakkında inceleme ve karar verme görevinin İcra Mahkemeleri'ne ait olduğu-
Borçlunun hacizlerin ve blokenin kaldırılmasına yönelik İcra Mahkemesi'ne başvurusunun duruşma açılmadan karara bağlanamayacağı-
Taraflardan birinin kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerektiği, aksi halde mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği, UYAP üzerinden yapılan başvuruların incelenmeden davanın HMK. mad. 20 uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmesinin doğru olmadığı-
İİK 18/3 maddesi gereğince aksine hüküm bulunmayan hallerde duruşma yapılmasına gerek olup olmadığı icra mahkemesinin takdirine bırakılmış ise de anılan takdir yetkisinin mutlak olmadığı; halin icabına göre işin duruşmalı olarak incelenmesinin gerektiği durumlarda mahkemenin takdir yetkisini duruşma yapmadan yana kullanması gerektiği;somut olayda alacaklı vekilinin, temyiz dilekçesinde, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28. maddesi gereğince karar tarihinden sonra kuruma ödeme yapılması için müracaatta bulunduğunu; ancak idarenin bir takım evrakların eksik olduğunu ileri sürerek ödeme yapmaktan imtina ettiğini; müracaatının üzerinden 30 günlük yasal sürenin geçmesi üzerine icra takibi başlattığını ileri sürmüş olduğu; mahkemece duruşma açılıp taraf delilleri toplanarak sonuca gidilmesi gerektiği-
Borca itiraz yanında işlemiş ve işleyecek faize de itiraz edildiği halde, bu konuda karar verilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-