HMK'nun geçici 3. maddesi gereğince halen yürürlükte olan HUMK. mad. 442/1 (Aynı ilam aleyhine bir defadan ziyade tashihi karar talebi mesmu olmadığı gibi tashihi karar arzuhalinin reddine veya kabulü ile kararı sabıkın tadiline dair sudur eden hükümlere karşı dahi tashihi karar caiz değildir) uyarınca, karar düzeltme talebi üzerine verilen Yargıtay kararına karşı yeniden karar düzeltme yoluna gidilmesi olanağının bulunmadığı-
İİK'nun 18/3. maddesi gereğince aksine hüküm bulunmayan hallerde duruşma yapılmasına gerek olup olmadığı icra mahkemesinin takdirine bırakılmış ise de, anılan takdir yetkisi mutlak bir seçimlik hak olmayıp, halin icabına göre işin duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği durumlarda mahkemenin takdir yetkisini duruşma yapmaktan yana kullanması gerektiği; şikayet dilekçesinde, diğer şikayet sebepleri yanında; fahiş faiz talep edildiği, bileşik faiz uygulaması yapıldığı, yapılan ödemeler gözetilmeden faiz hesaplanmasının doğru olmadığı yönündeki iddiaların duruşma açılıp, gerektiğinde bilirkişi incelemesi ile sonuçlandırılması gerektiği-
Bozma ilamının 6. paragrafında satış ilanı tebliğ tarihinin yanlış yazılmış olmasının maddi hataya müstenid olduğu-
Takibe dayanak yapılan belgeler İİK'nun 68/1. maddesinde yazılı belgelerden olmadığı gibi, rücu alacağının varlığı ve ne miktarda tahsil edileceği hususunun da genel mahkemelerde yargılamayı gerektirdiği, bir başka anlatımla dar yetkili icra mahkemesinde bu konunun incelenmesi ve değerlendirilmesinin mümkün olmadığı-
Borçlunun, meskeniyet şikayetinde bulunduğu semtte veya o yere yakın semtte meskeninin bulunması zorunlu olmadığından, borçlunun daha mütevazi semtlerde edinebileceği haline münasip meskenin değerinin belirlenmeden hüküm kurulmasının isabetsiz olduğu- Mahkemece, bilirkişilerden ek rapor alınarak, borçlunun bulunduğu yerden daha mütevazi koşullara sahip yerlerde haline münasip evi alabileceği değerin belirlenerek, bu tespitten sonra borçlunun haline münasip evi alabileceği miktar, mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerektiği-
Alacaklı açıkça takipten feragat etmediğinden hacizlerin kaldırılmasını teminen itirazı kayıtla yapılan ödemenin şikayetin esasının incelenmesine engel olmadığı-
TBK. mad. 189 uyarınca; temlik alanın, kendisine geçen haklar yönünden takibe devam etmesinde yasal bir engel bulunmadığı- Alacağın temlikinin muvazaalı olduğu iddiasının, dar yetkili icra mahkemesinde ileri sürülemeyeceği-
Davadan feragat edilmesi nedeniyle öncelikle davadan feragat hakkında Mahkemesi'nce bir karar verilmek üzere; hükmün bozulması gerekeceği-
Vekaletnamede, vekilin davadan feragat yetkisinin bulunmadığı, davadan feragat dilekçesinin verilmesinden sonra da, feragat yetkisini içeren vekaletname sunulmamış olduğundan, borçlu vekilinin davadan feragat beyanı değerlendirilmemiş olduğu- İcra mahkemesince verilen şikayetin reddine ilişkin karar, borçlu vekili tarafından temyiz edilmiş ve temyiz başvurma harcı yerine temyiz karar harcı yatırılmış ise de, HUMK. mad. 434/3 uyarınca borçlu vekiline temyiz başvurma harcını tamamlaması ihtarını içeren muhtıra gönderilmemiş olduğundan, mahkemenin, temyiz talebinin reddine dair ek kararının kaldırılmasına karar verildiği-
İcra mahkemesince borca itirazın İİK. mad. 169/a uyarınca incelenmesi gerektiği; tanık dinlenmesinin hatalı olduğu-