Kabulün, ancak, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğuracağı, davayı kabulün, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı, davalının davayı kabul etmesi ile dava konusu uyuşmazlığın sona ereceği-
Adi ortaklığın malları üzerine haciz konulması halinde bu hususun, ortaklardan her biri tarafından şikayet konusu yapılabileceği-
Her ne kadar İİK'nun 18/3. maddesi gereğince; aksine hüküm bulunmayan hallerde duruşma yapılmasına gerek olup olmadığı icra mahkemesinin takdirine bırakılmış ise de, anılan takdir yetkisi, mutlak bir yetki olmayıp, halin icabına göre işin duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği durumlarda, mahkemenin takdir yetkisini duruşma yapmaktan yana kullanması gerekeceği-
Özel yetkiyi içeren vekaletname ile alacaklı vekilinin feragat ettiği görüldüğünden, alacaklının temyiz isteminin reddi gerekiği-
Davadan feragat edilmesi halinde, öncelikle davadan feragat hakkında mahkemesince bir karar verilmesinin zorunlu olduğu-
Mahkemece; işin niteliği itibarı ile duruşma açılması, temyize ekli tapu kayıtları ile mahkemece getirtilen hükme esas tapu kayıtları arasında ortaya çıkan çelişkiyi giderici mahiyette haczin kaldırılması istenen taşınmazların tüm şerh, takyidat ve hacizleri gösterir şekilde ayrıntılı tapu kayıtları getirtilip incelenerek, şikayet tarihi itibarı ile takip dosyasından konulmuş bir haczin bulunup bulunmadığının tespiti ve bu doğrultuda şikayetçinin hukuki yararı olup olmadığı değerlendirilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İcra emrinde yer almaması gereken "Hemen Öderseniz Borç Tutarı" başlıklı bölümün çıkarılarak icra emrinin düzeltilmesi gerektiği-
İİK. mad. 268 uyarınca, ihtiyati haciz sahibi alacaklının, ilk hazce ancak İİK'nın 100. maddesindeki şartlar dairesinde iştirak edebileceği- Şikâyetçinin takibinin dayanağı olan kambiyo senedinin, İİK'nın 100. maddesinde sayılan belgelerden olmadığı ve bu nedenle şikayet konu sıra cetvelinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı- Şikayetçi aleyhine hüküm verilmesine ve yargılama giderleri isabetli olarak şikayetçi üzerinde bırakılmasına rağmen, şikayet olunan lehine yargılama giderlerinden olan vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğu-
Takip alacaklısının düzelterek onama ilamı nedeniyle doğan bakiye alacağını ilk takip dosyası üzerinden talep etmesinin mümkün olduğu;bu nedenle borçlu vekilinin takibin mükerrer olduğu yönündeki iddiası doğru değil ise de; aynı ilama dayalı faiz alacağının usul ekonomisi ilkesi gözetilerek, ilk takip dosyası üzerinden istenmesi gerektiği-
Kesin sürenin sonuç doğurabilmesi için usulünce ve eksiksiz olması gerekeceği-