Mahkemece gider avansının eksik olduğunun anlaşılması halinde, tamamlattırılması için HMK'nun 120/2. maddesi gereğince verilecek iki haftalık kesin süre ile birlikte gider avansının nelerden ibaret olduğunun net olarak belirlenmesi ve tarafa avansın yatırılmamasının hukuki sonuçları konusunda uyarı yapılması gerekeceği, bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmezse ancak o takdirde davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmesi gerekeceği-
Alacaklının karar düzeltme dilekçesinin verildiği tarihte ölü olduğu ve alacaklı vekiline mirasçılarca verilmiş bir vekaletname bulunmadığı anlaşıldığından onama ilamının alacaklının mirasçılarına tebliğ edilip karar düzeltme süresi geçtikten sonra gönderilmesi için dosyanın mahalline geri çevrilmesi gerektiği-
Takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat edilirse, takibin iptal veya talikinin her zaman icra mahkemesinden istenebileceği, borçlunun takibin kesinleşmesinden sonra sunmuş olduğu alacaklının imzasını taşıyan belgede, "şikayete konu takip dosyasına ait hiç bir alacağın kalmadığının" belirtildiği, alacaklının belgedeki imzaya itirazı olmadığına göre, belgeye karşı üst kısmının sonradan doldurulduğu iddialarının dar yetkili icra mahkemesinde dinlenemeyeceği ve mahkemece şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerektiği-
İcra mahkemelerinde basit yargılama usulünün uygulanacağı- Usulüne uygun davet edilen tarafların duruşmaya gelmemeleri halinde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verileceği- Kambiyo senetlerine özgü takipte imzaya itiraz eden borçlu şirkete duruşma günü tebliğ edilmediği halde, borçlunun duruşmaya gelmediği ve mazeret de bildirmediği gerekçesiyle HMK. mad. 150 uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Karar kesinleşinceye kadar her zaman davadan (yetki itirazından) feragatin mümkün olduğu (HMK. mad. 310)- Temyiz süresi içinde yetki itirazından feragat edilmiş olup, mahkemeye verilen feragat isteğine ilişkin dilekçenin temyiz isteği kabul edilerek, yetki itirazından feragat hakkında mahkemece bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerektiği-
Kabulün, ancak, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğuracağı, davayı kabulün, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı, davalının davayı kabul etmesi ile dava konusu uyuşmazlığın sona ereceği-
Adi ortaklığın malları üzerine haciz konulması halinde bu hususun, ortaklardan her biri tarafından şikayet konusu yapılabileceği-
Her ne kadar İİK'nun 18/3. maddesi gereğince; aksine hüküm bulunmayan hallerde duruşma yapılmasına gerek olup olmadığı icra mahkemesinin takdirine bırakılmış ise de, anılan takdir yetkisi, mutlak bir yetki olmayıp, halin icabına göre işin duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği durumlarda, mahkemenin takdir yetkisini duruşma yapmaktan yana kullanması gerekeceği-
Özel yetkiyi içeren vekaletname ile alacaklı vekilinin feragat ettiği görüldüğünden, alacaklının temyiz isteminin reddi gerekiği-
Davadan feragat edilmesi halinde, öncelikle davadan feragat hakkında mahkemesince bir karar verilmesinin zorunlu olduğu-