Borçlunun üçüncü kişi adına şikayette bulunma hakkı olmadığı–
Yerel Mahkemece, süresinde açılan ve basit yargılama usulüne tabi bulunan istihkak davasının, duruşma açılarak esasının incelenmesi ve sonucu dairesinde bir karar verilmesi gerektiği-
Şikayetlerin “maktu” harca bağlı olduğu–
İcra kefilinin “yeterli Türkçe bilmediğini” ileri sürerek icra kefilliğinin iptalini –dar yetkili icra mahkemesinde- isteyemeyeceği–
Şikayet yargılaması sonucunda kendisini vekille temsil ettirmemiş olan taraf yararına vekalet ücretine hükmedilemeyeceği–
"Tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin şikayetlerde tebligatın usulsüz olduğunun yapılacak duruşmada her türlü delille kanıtlanabileceği–
Harca tabi davalarda, davanın “harcın yatırıldığı tarihte” açılmış sayılacağı–
"Takibin kesinleşmesinden sonra alacaklı taraf ile protokol yaptıklarını ve ödemeleri bulunmadığının borcun kalmadığı"ndan bahisle takibin iptali ile satışın durdurulmasına ilişkin yapılan şikayet üzerine, icra mahkemesince duruşma açılarak, tarafların iddia ve delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İcra mahkemesince uyuşmazlığın niteliğine göre, duruşma açılarak gerektiğinde bilirkişi mütalaası da alınarak ve keşifte yapılarak uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekeceği–
‘Velayetin anneye bırakıldığına’ dair ilamın, ‘çocuk teslimi’ni de içerdiğinden, kesinleşen boşanma ilamında müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmiş olması halinde, alacaklının (annenin) bu ilama dayalı olarak borçluya ‘çocuk teslimine ilişkin ‘örnek: 3 nolu icra emri’ni göndermesi gerekeceği–