İcra müdürü mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararını infaz ile görevli kılınmış dahi olsa, ihtiyati tedbirin infazına ilişkin itirazların (şikayetlerin) -ihtiyati tedbir kararının uygulanması “icra takip işlemi” sayılmayacağından- ihtiyati tedbir kararını veren mahkemece incelenebileceği-
“Gerekçeli karar”ın, oturuma katılmayan katip tarafından imzalanmasının, usul ve yasaya aykırı olacağı–
Vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması gerekirken icra emrinin borçlu asile tebliğ edilmesinden sonra, borçlu vekilinin yasal süresi içinde icra mahkemesine başvurarak ‘tebligatın asile gönderildiği’nden bahisle ‘icra emrinin iptali’ istemi yanında ‘borcun esası ile ilgili itirazlarını da ileri sürmüş olması halinde’ adı geçen vekilin ‘tebligatın usulsüzlüğü nedeniyle icra emrinin iptalini’ talep etmesinde hukuki yararın kalmamış olacağı–
İcra dairelerince uygulanan nokta hacizlerinde haczedilmezlik şikayetinin asıl icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine bildirilmesi gerekeceği–
İcra mahkemesinin kararlarının kesinleşmeden sonuç doğuracağı (uygulanacağı)–
Haczedilmezlik şikayetini inceleme yetkisinin haciz işlemini doğrudan doğruya yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine ait olduğu, bu konudaki yetki kuralının kamu düzeniyle ilgili olduğu ve icra mahkemesince doğrudan doğruya gözetileceği-
“İmza itirazı”nın ıslah yolu ile “borca itiraz”a dönüştürülemeyeceği–
İİK. hükümlerine göre; icra mahkemesince verilen ‘takibin geçici olarak durdurulmasına ilişkin kararların, HUMK.’un 101 vd. (şimdi; HMK.'nun 389 vd.) maddeleri kapsamında oluşturulmuş bir tedbir kararı niteliğinde olmadığı, bu nedenle duran takibin devamının ancak icra mahkemesince yeniden ‘takibin devamına’ ilişkin verilecek kararla mümkün olabileceği–
Âdi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından aktif ve pasif dava (takip) ehliyetinden yoksun olduğu, takibin (ve davanın) bütün ortaklar tarafından (bütün ortaklara karşı) açılması gerektiği -Adi ortaklık adına çıkartılan ödeme emrinin geçerliliği bulunmadığından adi ortaklık hakkında yapılmış olan takibin -süresiz şikayet yolu ile- iptale karar verilmesi gerekeceği-
İcra mahkemesince uyuşmazlığın niteliğine göre, duruşma açılarak gerektiğinde bilirkişi mütalaası da alınarak ve keşifte yapılarak uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekeceği–