Haczedilmezlik şikayetini inceleme yetkisinin haciz işlemini doğrudan doğruya yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine ait olduğu, bu konudaki yetki kuralının kamu düzeniyle ilgili olduğu ve icra mahkemesince doğrudan doğruya gözetileceği-
İİK. hükümlerine göre; icra mahkemesince verilen ‘takibin geçici olarak durdurulmasına ilişkin kararların, HUMK.’un 101 vd. (şimdi; HMK.'nun 389 vd.) maddeleri kapsamında oluşturulmuş bir tedbir kararı niteliğinde olmadığı, bu nedenle duran takibin devamının ancak icra mahkemesince yeniden ‘takibin devamına’ ilişkin verilecek kararla mümkün olabileceği–
Âdi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından aktif ve pasif dava (takip) ehliyetinden yoksun olduğu, takibin (ve davanın) bütün ortaklar tarafından (bütün ortaklara karşı) açılması gerektiği -Adi ortaklık adına çıkartılan ödeme emrinin geçerliliği bulunmadığından adi ortaklık hakkında yapılmış olan takibin -süresiz şikayet yolu ile- iptale karar verilmesi gerekeceği-
İcra mahkemesince uyuşmazlığın niteliğine göre, duruşma açılarak gerektiğinde bilirkişi mütalaası da alınarak ve keşifte yapılarak uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekeceği–
İİK. nun 96 vd. maddelerinde düzenlenmiş olan istihkak iddiasına ilişkin hükümlerin “taşınır mallar” için uygulanacağı, “taşınmaz” üzerine konulan haczin kaldırılması için icra mahkemesine yapılacak başvurunun “şikayet” niteliğinde olduğu ve “istihkak davası” na konu olamayacağı –Takip borçlusunun borcundan dolayı tapu sicilinde 3. kişi adına kayıtlı bulunan bir taşınmazın haczedilmesi halinde 3. kişinin süresiz şikayet yolu ile icra mahkemesinden, bu haczin kaldırılmasını isteyebileceği-
"48. İç Güvenlik Tugal Komutan Yardımcılığı Askeri Garnizon Müdürlüğü’nün gerçek ve tüzel kişiliği bulunmadığından “taraf (aktif husumet) ehliyeti”de olmadığı–