Şikayetçi borçlunun taraf olmadığı mahkeme kararının borçlu yönünden takip hukuku bakımından kesin hüküm oluşturduğunu söylenemeyeceği, bu durumun hukuki dinlenme hakkının ihlali anlamına geleceği-
İlamın infaz edilecek kısmının yorum yoluyla belirlenemeyeceği, eda hükmü içermeyen ilama yönelik yargılama giderleri dışındaki alacak kısmı yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Satış memuru işlemini şikayete ilişkin davada, İİK. 18 uyarınca duruşma yapılmasının uygun görülmesi halinde, şikayet olunan veya şikayetten doğrudan etkilenen kişinin duruşmaya çağrılması gerekeceği-
Şikayetçinin iflas sıra cetvelindeki kendi sırasına yönelik itirazı halinde husumetin iflas idaresine yöneltilmesinin, iflas idaresine duruşma günü bildirilerek taraf teşkilinin sağlanmasının, İİK’nun 18. maddesindeki takdir hakkının duruşma açılması yönünde kullanılmasının gerekeceği-
İ.İ.K.'nun 235.maddesine göre, itiraz alacağın esas veya miktarına taallük etmeyip yalnız sıraya dair ise şikayet yoliyle icra mahkemesine arz olunacağı, anılan yasanın 18.maddesine göre, sıra cetvelinin ilanından, eğer tebligat için avans yatırılmışsa tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde şikayet başvurusu yapılması gerektiği-
İİK.nun 269/d maddesinin uygulanması gereken maddeler arasında gösterdiği 70.maddesine göre, 18.maddede düzenlenen, aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder hükmünün ilamsız tahliye takibinde uygulanmaması gerekeceği-
Alacaklının tabiiyetinde bulunduğu ülke ile Türkiye arasında karşılıklılık esasına göre çok taraflı veya ikili anlaşmalarla yahut fiili mütekabiliyet esasına göre bir muafiyet olup olmadığı araştırıldıktan sonra alacaklının teminat yatırmasına karar verilmesi gerekeceği-
Kredi borçlarının ödenmemesi üzerine başlatılan icra takipleri sonucu, ödenen harçların tahsiline ilişkin idari işlemin iptali ile söz konusu tutarın taraflarına iadesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın, 'adli yargı yerinde' çözümlenmesi gerektiği-