İ.İ.K.'nun 235.maddesine göre, itiraz alacağın esas veya miktarına taallük etmeyip yalnız sıraya dair ise şikayet yoliyle icra mahkemesine arz olunacağı, anılan yasanın 18.maddesine göre, sıra cetvelinin ilanından, eğer tebligat için avans yatırılmışsa tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde şikayet başvurusu yapılması gerektiği-
İİK.nun 269/d maddesinin uygulanması gereken maddeler arasında gösterdiği 70.maddesine göre, 18.maddede düzenlenen, aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder hükmünün ilamsız tahliye takibinde uygulanmaması gerekeceği-
Alacaklının tabiiyetinde bulunduğu ülke ile Türkiye arasında karşılıklılık esasına göre çok taraflı veya ikili anlaşmalarla yahut fiili mütekabiliyet esasına göre bir muafiyet olup olmadığı araştırıldıktan sonra alacaklının teminat yatırmasına karar verilmesi gerekeceği-
Kredi borçlarının ödenmemesi üzerine başlatılan icra takipleri sonucu, ödenen harçların tahsiline ilişkin idari işlemin iptali ile söz konusu tutarın taraflarına iadesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın, 'adli yargı yerinde' çözümlenmesi gerektiği-
Sıra cetveline karşı şikayette bulunulması halinde mahkemece duruşma açılması ve taraf teşkili sağlanarak alacaklılara savunma hakkı tanınması gerektiği- şikayetçi vekili, sıra cetvelinde pay ayrılan 3,4,5 ve 6.sıradaki dosya alacaklılarının hacizlerinin düştüğünü, müvekkillerinin hacizlerinin devam ettiğini ileri sürdüğünden, ilgili tüm icra dosyalarının getirilerek İİK. mad. 106 ve 110 gereğince, haciz tarihinden itibaren iki (şimdi; bir) yıl içinde satış istenmemesi ve satış için ilgili giderlerin iki yıl içinde yatırılmaması halinde haczin düşeceği, 59.madde hükmüne göre satış giderlerinin yatırılması halinde geçerli bir satış talebinin varlığından sözedilebileceği, taşınmazların kıymet takdirlerinin yapılması ve bu amaçla masraf yatırılmasının satış talebi olarak yorumlanamayacağı ilkeleri üzerinde de durularak karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun bilinen en son adresi olan icra takip dosyasında kendisine ödeme emri tebliğ edilen adrese herhangi bir tebligat çıkarılmaksızın doğrudan adrese dayalı kayıt sistemindeki adresine yapılan tebliğ işlemi 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. maddesine aykırı olduğundan, usulsüz olduğu- Şikayetçi borçluya gider avansı yatırması için usulüne uygun tebligat yapılmaksızın açtığı ihalenin feshi istemli davanın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-