Kamulaştırma Kanunu'nun 20.maddesi uyarınca, taşınmaz malın boşaltılmasının istenebilmesi için kamulaştırmayı yapan idarenin, bu kanun uyarınca kamulaştırılan yeri öncelikle adına tescil ettirmesi gerekliliği kamulaştırma ilamlarına ilişkin olup, bu konuda yasal bir düzenleme bulunmamakta ise de; anılan kanunun 27. maddesine dayalı acele el koyma kararlarının mahiyeti ve amacı gereği, 20. maddedeki tescil şartının aranmayacağı; mahkeme kararının, tescile gerek kalmadan uygulanmasının gerekeceği-
İcra takibine ve takas mahsup talebine konu ilam niteliğindeki Milletlerarası Hakem Kararı'nın 4.bendinde "a) Davacı tarafından davalıya 63.366 YTL tutarında, b) Davalı tarafından davacıya 136.556,40 ABD Doları tutarında ödeme yapılmasına" şeklinde karar verilmiş olup; hükümde yer alan bu alacakların vekalet ücreti alacağı olduğuna dair açıklık bulunmadığından; takas mahsubuna engel bir durum olmadığı-
Taraflar arasında ilamdan kaynaklanan borcun tamamı bakımından belirlenen ödeme şekli konusundaki anlaşmanın hükümleri borçlu tarafça yerine getirilmemiş olup, taraflar arasındaki anlaşmanın (ilk ödemenin ana paraya sayılacağı ve bu ödemeden sonra ana para borcu bakımından faiz işlemesinin duracağı) geçersiz hale geldiğinden, borçlu tarafından icra takibinden önce yapılan ödemelerin, ödemeler tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 84. maddesi uyarınca öncelikle faiz ve masraflardan mahsup edilmesi, bu şekilde dosya borcunun yeniden belirlenmesi gerekeceği-
İcra Mahkemesi, ilamın hüküm fıkrasının aynen uygulanmasını denetlemekle görevli olup, ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile değiştiremeyeceği, ilavelerde bulunamayacağı-
Mahkemece hükmedilen vekalet ücretinin, kendisini vekille temsil ettiren üç davalı lehine verildiği ve her bir davalının vekalet ücretinin 1/3'ünü talep edebileceği düşünülerek icra emrinin düzeltilmesinin gerekeceği-
HMK’nun 115/2 ve 120/2. maddeleri ve HMK. Gider Avansı Tarifesi'nin 6. maddesi birlikte değerlendirildiğinde; gider avansının nelerden ibaret olduğu net olarak belirtilerek ve hukuki sonuçları hatırlatılarak, tamamlanması için kesin süre verilmesi gerekeceği-
Yetkisizlik kararının, yetkisiz icra dairesince borçluya tebliğ edilen ödeme emrinin iptali ve buna bağlı olarak da yetkisiz icra dairesince konulan hacizlerin hükümsüz kaldığı sonucunu doğurduğunun kabulü gerektiği- Yetkili icra dairesince yeniden ödeme emri tebliği gerekip, alacaklı, tebliğ tarihinden itibaren on günlük ödeme süresinin geçmesinden sonra haciz isteyebileceğinden (İİK. mad. 168/2), yetkili icra dairesince tebliğ edilen ödeme emrinde öngörülen on günlük ödeme süresinden önce konulan hacizlerin geçersiz olduğu- Yetkisiz icra dairesince konulan haczin, yetki itirazının kabulüne karar verilmesi üzerine kaldırılması gerektiği-
İlamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümü olup, İcra Mahkemesi'nce yorum yoluyla hükmün sonucunun değiştirilemeyeceği-
Sıra cetveline yönelik şikayetin hüküm fıkrasında infazda tereddüde yol açacak şekilde hangi sıra cetveli olduğu belirtilmeksizin hüküm tesisinin hatalı olduğu-
Eldeki davanın niteliği itibariyle "imzanın borçluya ait olduğunu" kanıtlama külfetinin alacaklıya ait olduğunun gözardı edilmemesi ve ispat yükünü ters çevirecek bir uygulamaya da gidilmemesinin gerekeceği-