HMK'nun 298/2. maddesinde; gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamayacağı düzenlendiğinden ancak somut olayda; mahkemece, tarafların yüzlerine karşı verilen kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki olduğundan, aradaki çelişkinin giderilerek yeniden karar verilmesi gerekeceği -
İş Kanunu 36/3 hükmünün yanlış yorumlandığını ileri süren borçlunun şikayetinin mahkemece, şikayetin niteliği gereği usule uygun duruşma açılıp, taraf teşkili sağlandıktan ve tarafların gösterecekleri deliller toplandıktan sonra gerektiğinde mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılıp oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği -
Önceki temyiz talebinin alacaklı (davalı) vekili tarafından yapıldığı ve giderlerin alacaklı tarafından ödendiği halde, mahkeme kararının yargılama giderlerine ilişkin 3 no'lu bendinde temyiz harç ve giderlerinin davalıdan (alacaklı) alınarak davacıya (borçlu) verilmesinin isabetsiz olduğu-
Vali yardımcısının, valiliği temsilen adli mercilerde dava açmasının mümkün olmadığı-
Yüze karşı verilen icra mahkemesi kararının ayrıca tebliğ edilmiş olmasının temyiz süresi bakımından ek bir hak bahşetmeyeceği- Şikayet başvurusunun incelenmesinde İcra Mahkemesi'nin taraflar gelmese bile karar vereceği, dosyanın işlemden kaldırılmayacağı-
Mahkemece; İSKİ ve Belediyeden gelen yazıların, taşınmazın imar durumu ve niteliği ile ilgili  farklı bilgiler ihtiva ettiği ve çelişkili olduğu dikkate alınarak, alıcının ihalede satın aldığı taşınmazın ilanda gösterilen özellikleri haiz  ve  imar durumuna ilişkin ilanda yer alan bilgilerin gerçeği yansıtıp yansıtmadığı,  zemindeki duruma uygun olup olmadığı  konusunda kroki ve varsa diğer belgeler  getirtilerek mahallinde keşif yapılmalı ve açıklanan bu konularda Yargıtay denetimine imkan tanıyacak nitelik ve yeterlilikte usulüne uygun bilirkişi raporu alınarak   varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İİK. mad. 142/1 hükmünde yer alan "alakadarlar" ifadesi, kural olarak borçluyu değil, şikayet eden alacaklıdan sıra itibariyle önce olan ve kendisine pay ayrılan alacaklıları ifade ettiği; şikayete konu sıra cetvelinde, kendisine pay ayrılmayan şikayet olunanlara husumet yöneltilmesinin isabetsiz olduğu- İİK'nın 206. maddesindeki imtiyazların, (hacze iştirak hali hariç, İİK.m. 100-101) haciz yolu ile takiplerde düzenlenen sıra cetvellerinde, sonraki tarihli haciz sahibi alacaklıyı önceki tarihli haciz sahibi alacaklının önüne geçiremeyeceği; şikayetçinin 6183 s. K. mad. 21/1 uyarınca ilk hacze iştirak etme hakkı bulunduğundan, şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Şikayetçi 3. kişinin iddiası, istihkak davası niteliğinde olup, uyuşmazlığın istihkak prosedürü içinde çözümlenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesinin, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir edeceği; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağıracağı ve gelmeseler bile gereken kararı vereceği-