Alacaklı şirketin temsile yetkili müdürleri tarafından şirket feshedilmeden önce verilen vekaletnameye istinaden borçlunun mallarına haciz konulduğu, TTK. mad. 636 atfı ile TTK. mad. 533/2'de öngörüldüğü üzere şirketin tüzel kişiliği tasfiye sonuna kadar devam edeceğinden ve vekilin temsil yetkisi de TBK. mad. 43/2. maddesine göre tüzel kişilik sona ermesi halinde sona ereceğinden, alacaklı şirketin mahkeme kararı ile feshedilmiş olması ve bu feshin kesinleşmiş olmasının daha önce şirketin yetkili müdürlerince yetkileri dahilinde verilmiş olan vekaleti sona erdirmeyeceği-
HMK. 297/2 gereğince hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekeceği-
İcra mahkemesince verilen kararlar, kural olarak maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemekle birlikte, aynı takip dosyası nedeniyle, aynı taraflar arasında ve aynı konuda daha önce verilen icra mahkemesi kararları, kesinleşmek koşuluyla sonraki şikayet yönünden kesin hüküm teşkil edeceği-
Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 17/1. maddesine göre, kat irtifakı sahipleri, ortak arsa üzerinde yapılacak yapının, sözleşmede yazılı süre içinde başlaması ve tamamlanması için kendilerine düşen borçların yerine getirilmesini, karşılıklı olarak isteme ve dava etme hakkına sahip oldukları, Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 17/2. maddesi ile de, kat irtifakı sahipleri yapının tamamlanması için kendi aralarından veya dışarıdan bir veya birkaç kişiyi yönetici olarak tayin edebilecekleri, kat mülkiyeti yöneticisinin görev, yetki ve sorumluluklarına dair hükümlerin, bu yönetici hakkında da uygulanacağı-
Takip alacaklısının, aracın teslim alınması yönünde para borçlusu durumunda olan takip borçlusuna ihtar çektiği yönündeki temyiz nedenleri dikkate alındığında, tarafların iddia ve delilleri toplanarak araç teslim alacaklısının temerrüdünün oluşup oluşmadığı belirlenerek, icra müdürlüğünün dosyaya yatan parayı ödemekte usulüne uygun davranıp davranmadığına ilişkin şikayetin sonuçlandırılmasının gerektiği-
İhalede yaşanan KDV’ye ilişkin uyuşmazlıkların icra mahkemelerinde incelenmesi gerektiği-
Hilenin bir Ceza Mahkemesi kararı ile tespit edilmiş olması gerekli olmasa da, hile teşkil eden olayla ilgili olarak Ceza Mahkemesi'nde dava açılmış ise, verilecek mahkumiyet kararının maddi olay bakımından Hukuk Hakimini bağlayacağı-
Usulsüz tebligata ilişkin şikayetin, tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olunduğu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekeceği-Mahkemece; öncelikle duruşma açılarak şikayetçiye (borçluya) ve karşı tarafa (alacaklıya) anılan konudaki delillerini mahkemeye ibraz etmeleri için imkan tanınıp, tebligatın usulüne uygun olup olmadığı yöntemine uygun olarak incelenerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-