İhalede yaşanan KDV’ye ilişkin uyuşmazlıkların icra mahkemelerinde incelenmesi gerektiği-
Hilenin bir Ceza Mahkemesi kararı ile tespit edilmiş olması gerekli olmasa da, hile teşkil eden olayla ilgili olarak Ceza Mahkemesi'nde dava açılmış ise, verilecek mahkumiyet kararının maddi olay bakımından Hukuk Hakimini bağlayacağı-
Usulsüz tebligata ilişkin şikayetin, tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olunduğu tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekeceği-Mahkemece; öncelikle duruşma açılarak şikayetçiye (borçluya) ve karşı tarafa (alacaklıya) anılan konudaki delillerini mahkemeye ibraz etmeleri için imkan tanınıp, tebligatın usulüne uygun olup olmadığı yöntemine uygun olarak incelenerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
İflasın açılması kararından önce dosyaya ödenen paralar olduğundan ve bu paraların alacaklıya ödenmesi talebi icra müdürlüğünce reddedilmiş olup kararının iptali için şikayet yoluna başvurulabileceğinden, borçlu hakkında iflas kararı verilmesinin şikayetin incelenmesine engel teşkil etmeyeceği-
Alacaklının, posta yoluyla gönderilen itirazın borçlu adına takip ehliyetine sahip kişi tarafından yapılıp yapılmadığının araştırılmadığını ileri sürdüğü şikayetinin duruşmalı incelenmesi gerektiği-
Bir mahkeme kararının gerekçesi, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacağından, tarafların dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay'ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş, hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta bir gerekçe bölümünün bulunmasının zorunlu olduğu-
İİK'nun 111.maddesindeki şartlara uygun olmayan taksitle ödeme taahhüdünün (teklifinin) alacaklı tarafından kabul edilmesi halinde, alacaklı ile borçlu arasında bir taksit anlaşmasının yapılmış olacağı, fakat alacaklı böyle bir taksitle ödeme teklifini kabul etmez ise borçlunun hacizli mallarının satılmasının gerekeceği-
Mahkemece kararının gerekçe kısmında "kötü niyet tazminatına ve para cezasına hükmedilmiştir" ifadesine yer verildiği halde hüküm kısmında sadece tazminata hükmedilip para cezasından ise hiç bahsedilmediğinden, bu haliyle kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratıldığı görüldüğünden, 10.4.1992 tarih ve 7/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararı gereğince anılan çelişkinin bozma nedeni oluşturacağı, bu durumda, bozmadan sonra mahkemece önceki çelişkili kararla bağlı olmaksızın çelişikliği gidermek kaydıyla ve oluşacak kanaate göre karar vermek üzere mahkeme kararının bozulması gerekeceği-