Borçlunun icra mahkemesine başvurusu İİK.nun 16. maddesi kapsamında şikayet niteliğinde olup, aynı Yasa’nın 18/3. maddesi gereğince şikayetin incelenmesi konusunda duruşma yapılmasına gerek olup olmadığı hususu icra mahkemesinin takdirine bırakılmış ise de, işin niteliği göz önüne alındığında icra mahkemesinin takdirini duruşma açılması yönünde kullanmasının, alacaklının iddia ve delilleri toplanarak varılacak sonuç çerçevesinde karar verilmesinin gerekeceği-
Aksine hüküm bulunmayan hallerde İcra Mahkemesinin, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir etmesi; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırması ve gelmeseler bile gereken kararı vermesi gerekeceği-
Şikayetçinin ilamda yer alan şirket olup olmadığının, duruşma açılarak taraf beyanları ve ticaret sicil kayıtları üzerinde inceleme yapılarak karar verileceği-
Borçlunun şikayete konu doğru icra takip dosya numarasının tespiti gerekeceği-
Aynı takip dosyası nedeniyle, aynı taraflar arasında ve aynı konuda daha önce verilen icra mahkemesi kararlarının, kesinleşmek koşuluyla sonraki şikayet yönünden birbirlerine karşı kesin hüküm teşkil edeceği-
Alıcının KDV ödeme yükümlülüğü ihalenin kesinleşmesi ile doğacağından, mahkemece KDV oranının satıştan önceki tarihte şikayetçi tarafından bilindiği gerekçesiyle şikayetin esası incelenmeden reddinin doğru olmadığı-
İİK.nun 18. maddesinde icra mahkemesine arz edilen hususlarda basit yargılama usulünün uygulanacağının belirtildiği, aynı Kanun’un 70. maddesinde icra mahkemesinin itirazın kaldırılması hakkındaki talep üzerine iki tarafı davet ettikten sonra 18. madde hükmüne göre karar vereceğinin düzenlendiği, öte yandan İİK.nun 269/d maddesinin uygulanması gereken maddeler arasında gösterdiği 70. maddesi karşısında, 18. maddede düzenlenen, “aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder” hükmünün ilamsız tahliye takibinde uygulanmamasının gerekeceği, icra mahkemesinin duruşma yapmasının zorunlu olduğu-(İİK 18,70)
Adi ortaklığın hükmi şahsiyeti bulunmadığından taraf ehliyeti yok ise de, takipte borçlu olarak gösterilen ve iş ortaklığını oluşturan şirketlerden birisi olan şikayetçi şirketin, olayda hukuki yararı olduğundan şikayet hakkının olduğunun kabulü gerekeceği-
Yargılama devam ederken borçlu tarafından borcun ödenmesinin, açıkça takipten ya da itirazdan vazgeçilmediği sürece icra mahkemesinin borçlunun başvurusunu incelemesine engel teşkil etmeyeceği-
Takibin zamanaşımına uğradığı, derdest olduğu, takibe konu bononun teminat bonosu olduğu iddialarının duruşma açılmaksızın dosya üzerinden yapılan inceleme ile sonuçlandırılamayacağı-