Mahkemece, borçlunun faize yönelik şikayetinin kabulüne karar verildiği ve borçlunun yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiği, bu durumda mahkemece, lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedileceği-
Gerçek ve tüzel kişilerin taraf ehliyeti bulunduğundan şikayetin Sağlık Bakanlığı tarafından yapılabileceği-
Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, takipte talep edilen işlemiş faiz miktarına ve işleyecek faiz oranına da itiraz ettiği halde, mahkemece bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesinin isabetsiz olduğu-
İİK'nun 134/2. maddesi uyarınca ihalenin feshi, ihale tarihinden itibaren 7 günlük sürede icra mahkemesinden istenebileceği, şikayetin İİK'nun 134/7. maddesinde öngörülen yasal sürede olduğu anlaşıldığından, mahkemece şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği -
Yazılan haciz müzekkerelerinin ait olduğu icra müdürlüğünün ve ilgili takip dosyalarında alacaklı vekillerinin aynı olması, her bir dosya için ayrı müzekkere yazılarak bunların aynı zarfta gönderilmesinin dava ve usul ekonomisi yönünden bir sakınca arz etmediği-
Kesinleşen taşınmaz ihalesi neticesinde icra müdürlüğünün tescil işlemine ilişkin kararının kaldırılması isteminin şikayet niteliğinde olduğu, HMK. anlamında dava niteliği taşımadığında, İİK. mad. 18/3 gereğince, taraflar gelmeseler bile inceleme yapılıp şikayetin sonuçlandırılması gerektiği-
İcra mahkemesince, taraflar gelmeseler bile inceleme yapılıp şikayetin sonuçlandırılması gerekirken (İİK. mad. 18), HMK. mad. 150 uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
İcra mahkemesinin kararı ile borçluya iade edilecek fazla ödemenin düzeltilmesine ve bu miktara belirtilen tarihten itibaren faiz hesaplanmasına karar verildiği, icra müdürlüğünce bu yönde alacaklının iade etmesi gereken paranın tespiti gerekirken, icra mahkemesi kararına aykırı olarak borçlu yararına icra vekalet ücreti hesaplanmasının isabetsiz olduğu-
Gerçek ya da tüzel kişi olan adi ortaklığın ortaklarından her birinin, adi ortaklık hakkında yapılan takibe yönelik olarak şikayet haklarının bulunduğu-
İcra İflas Kanunu, icra ve iflas takip işlemlerinde öncelikle uygulanması gereken kanun olmakla birlikte, somut olaya İcra İflas Kanunu'nda uygulanacak hüküm bulunmaması halinde ise, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun uygulanması gerekeceği-İcra Hukuk Mahkemesi'nin, İİK'nun 170/2. maddesine göre geçici durdurma kararı verilen hallerde, mahkemece nihai kararda, bu kararın kaldırılmasına veya takibin devamına karar verilmesi gerekeceği, aksi halde İcra Hukuk Mahkemesi'nce, İİK'nun 170/2. maddesine göre verilen durma kararının, HMK'nun 397/2. maddesi uyarınca nihai karar kesinleşinceye kadar devam edeceği-