İİK. 170/III uyarınca bilirkişi incelemesi yaptırılmadan «imza itirazının kabulüne» karar verilen durumlarda, icra mahkemesince ayrıca borçlu lehine -% 20- tazminata hükmedilemeyeceği-
İİK. 170/III, c: 1 uyarınca bilirkişi incelemesi yaptırılmadan, icra mahkemesince «imza itirazının reddi»ne karar verilmişse, bu kararla birlikte -İİK. 170/II’ye göre «icra takibinin muvakkaten durdurulmasına» karar verilmiş dahi olsa - alacaklı lehine % 40 tazminata hükmedilemeyeceği (İİK. 170/III, c: 1 ve c: 4)—
«İmza» itirazına (inkarına) ilişkin uyuşmazlıklarda, ‘imzanın borçluya (davacıya) ait olduğu’ hususunun alacaklı (davalı) tarafından ispat edilmesi gerekeceği, borçludan olumsuzu ispat etmesinin istenemeyeceği—İnkar edilen imzanın borçluya ait olup olmadığının icra mahkemesince saptanamaması halinde, uyuşmazlığın dar yetkili icra mahkemeside çözümlenemeyeceği, bu durumda borçluya olumsuz tesbit davası açma külfetinin yüklenemeyeceği, alacaklının genel hükümlere göre dava açarak alacağını diğer kanıtlarla isbat etmesi gerekeceği (Bu nedenlede, bu durumda icra mahkemesince «imza itirazının kabulüne» karar verilmesi gerekeceği)—
İşlemden kaldırılmış olan -«imza itirazı»na ilişkin- dosyanın -HUMK. 409/III (şimdi; HMK. 150/3) uyarınca- üç ay içinde yenilenmemesi halinde davanın açılmamış sayılacağı—
Borçlunun ödeme emrine itiraz (şikayet) dilekçesinde, ayrıca «tebligatın usulsüzlüğünü» de ileri sürmüş olması halinde, icra mahkemesinin, öncelikle, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olup olmadığını -dolayısıyla; itirazın (şikayetin) süresinde olup olmadığını- araştırması gerekeceği—