Limited şirketlerde kolektif şirketlerde olduğu gibi bilançolarda hesaplanacak kar payının her yıl sonunda muaccel hale geleceği; alacaklının “tasfiye sonucunda borçlu ortağa düşecek paya haciz koydurup 6 ay önce ihbar etmek ve hesap yılı sonunda hüküm ifade etmek koşulu ile” ortaklığın feshini isteyebileceği-
Satış vaadi şerhinin tapu kaydına işlenmesinden sonra taşınmaz malikinin borcundan dolayı konulan haczin, 5 yıllık süre geçmeden lehine satış vaadinde bulunulmuş olan kişinin talebi üzerine kaldırılması gerekeceği–
İtiraz ve ödeme süreleri dolmadan konulan hacze borçlunun muvafa-katının bulunmaması halinde, konulan haczin geçersiz olacağı-
Finansal kiralama sözleşmesinin noterlikçe düzenleme şeklinde yapılacağı ve sözleşmenin, kiracının ikametgahındaki noterde tutulan özel sicile tescil edileceği, bu hususun mutlak şekil kuralı olduğu- Finansal kiralama konusu bir malın kiracısının icra takibine uğraması halinde, kiralayan 3.şahıs veya kiracı borçlunun icra dairesine müracaat ederek “bu malların takip dışı bırakılmasını” isteyebileceği, icra müdürlüğünün bu konuda vereceği karara karşı 7 gün içinde şikayet yoluna başvurulabileceği, ayrıca bu hükmün haczedilen mal hakkında “istihkak davası” açılmasına da engel teşkil etmeyeceği-
Kooperatifin borçlarından dolayı ortakların sorumluluğunun anasözleşme ve Kooperatifler Kanunu’ ndaki hükümlerle sınırlı olduğu; kooperatifin sorumlu olduğu hususlarda ortaklara gidilebilmesi için, kooperatifin tasfiye edilmiş ve sicilden silinmiş olmasının yeterli olmadığı, kooperatif aleyhine gerekli takibat yapılarak sonuç alınmaz ise sorumluluk durumlarına göre kooperatif ortaklarına müracaat edilebileceği-
Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi tapu kütüğüne şerh edilmiş olsa dahi, bu kişi adına tescil işlemi gerçekleşmedikçe mülkiyetin intikalini sağlamayacağı; tapu siciline şerh verilen satış vaadi sözleşmesinin 5 yıl süre ile 3. kişilere karşı ileri sürülebileceği; haczin kaldırılabilmesi için anılan süre içerisinde ve tescil davası açılarak 3. kişi adına taşınmazın tescil işleminin tamamlanmasının zorunlu olduğu; icra mahkemesinin taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verme yetkisinin bulunmadığı-
Ana sözleşmede aksine hüküm bulunmadıkça, kooperatifin, alacaklılarına karşı yalnız malvarlığı ile sorumlu olduğu-
Açılmış olan tapu iptali ve tescil davası sırasında, borçlu adına tapu sicilinde kayıtlı olan taşınmazın başkalarına satılmaması bakımından mahkemece verilmiş olan tedbir kararının, anılan taşınmazın borçlunun borcundan dolayı icra müdürlüğünce haczedilmesine engel teşkil etmeyeceği; bu taşınmazın mahkemece dava sonunda davacı adına tesciline karar verilmesi üzerine –tescil kararının, hacizden sonra verilip kesinleşmiş olması nedeniyle- taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasının ancak davacının ayrı bir mahkemede açacağı dava sonucunda verilecek kararla mümkün olabileceği-