Borçlunun açmış olduğu menfi tespit davasının red ile sonuçlanması üzerine bu dosyada yatırdığı teminatın davalı alacaklıya ait sayılacağı ve borçludan alacaklı olan başka bir kişi tarafından bu teminat parası üzerine haciz koydurulamayacağı-
Açılmış olan tapu iptali ve tescil davası sırasında, borçlu adına tapu sicilinde kayıtlı olan taşınmazın başkalarına satılmaması bakımından mahkemece verilmiş olan tedbir kararının, anılan taşınmazın borçlunun borcundan dolayı icra müdürlüğünce haczedilmesine engel teşkil etmeyeceği; bu taşınmazın mahkemece dava sonunda davacı adına tesciline karar verilmesi üzerine –tescil kararının, hacizden sonra verilip kesinleşmiş olması nedeniyle- taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasının ancak davacının ayrı bir mahkemede açacağı dava sonucunda verilecek kararla mümkün olabileceği-
Haksız icra takibi ve haksız haciz nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın giderimi için - bu eylem davacının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiğinden- tazminat davası açılabileceği-
Munzam zarar, faizi aşan zarar olup davacı, yasal faiz oranından daha fazla zararı bulunduğunu kanıtlayamadığından munzam zarar isteyemez. Haksız icra takibi nedeniyle icra veznesine yatırılan paranın icra veznesinde kaldığı süre içinde yasal faiz oranında zarar meydana gelmiştir. Şu durumda davacının haksız haciz nedeni ile icra veznesine yatırdığı parasını geç tahsil etmesinden dolayı yasal faiz oranı üzerinden tazminata hükmolunması gerekirken mahkemece munzam zarara karar verilmesi hükmün bozulmasına neden olacağı-
Asliye ticaret mahkemesince iflasın ertelenmesi talebi üzerine verilmiş olan “takip ve haciz işlemlerinin tedbiren durdurulmasına” dair kararına rağmen borçlu şirketin bankalardaki paraları üzerine konmuş olan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
İİK. 277 vd. maddelerine dayalı tasarrufun iptâli davası sonucunda alınmış olan ilamların -tasarrufun iptâli davası taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığından- kesinleşmeden takip konusu yapılabileceği (Bu ilam kesinleşmeden, icra müdürlüğüne sunularak, ilam konusu taşınmazın haczinin, kıymet takdirinin ve satışının istenebileceği, ilamda yazılı avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin ödenmesi için takip yapılabileceği)–
Alacaklının asıl borçluya müracaat etmeden ve rehinleri paraya çevirmeden kefiller hakkında icra takibi yapabileceği gibi, asıl kredi borçlusu hakkında da tahsilde tekerrür olmamak üzere, rehnin paraya çevrilmesi yolu dışında genel haciz yoluyla takip yapabileceği-
Finansal kiralama sözleşmesinin noterlikçe düzenleme şeklinde yapılacağı ve sözleşmenin, kiracının ikametgahındaki noterde tutulan özel sicile tescil edileceği, bu hususun mutlak şekil kuralı olduğu- Finansal kiralama konusu bir malın kiracısının icra takibine uğraması halinde, kiralayan 3.şahıs veya kiracı borçlunun icra dairesine müracaat ederek “bu malların takip dışı bırakılmasını” isteyebileceği, icra müdürlüğünün bu konuda vereceği karara karşı 7 gün içinde şikayet yoluna başvurulabileceği, ayrıca bu hükmün haczedilen mal hakkında “istihkak davası” açılmasına da engel teşkil etmeyeceği-
İflasın ertelenmesi kararından sonra alacaklının takip yapmasına imkan bulunmadığından, yapılan böyle bir hatalı takibe dayalı olarak alacaklının haciz talebini kabul eden icra müdürlüğü kararının iptaline karar verilmesi gerekeceği-