Borçlu aleyhine açılan tescil davasında verilen tedbir kararının, tapuda yapılacak rızai satışların engellenmesine yönelik olduğu, tapu kaydı üzerine haciz konulmasına engel teşkil etmeyeceği-
Belediye Kanununun 133 ve takip eden maddelerinde «birlik mallarının ve bankadaki paralarının haczedilemeyeceğine» ilişkin bir hüküm bulunmadığından birliğin mal ve paralarının haczedilebileceği–
Haczin konulduğu tarihte tapuda borçlu adına kayıtlı bulunan taşınmazların tapu kaydına haciz konulmasında bir usulsüzlük bulunmadığı, taşınmazın daha sonra üçüncü bir kişi adına -mahkemece verilen tapu iptali ve tescil kararı uyarınca- tescil edilmiş olması halinde, üçüncü kişinin icra mahkemesine başvurarak haczin kaldırılmasını talep edemeyeceği, bu konuda genel mahkemede dava açması gerektiği–
Haciz talimatının TL üzerinden yazılmayıp, ABD Doları üzerinden yazılmasının yasaya aykırı olup, bu konudaki şikayetin süreye bağlı olmadığı–
'Aşkın haciz' (alacak miktarından fazla haciz yapılması) işlemine (İİK. 85) yönelik şikayet hakkında verilecek kararların temyiz edilemeyeceği–
Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi tapu kütüğüne şerh edilmiş olsa dahi, bu kişi adına tescil işlemi gerçekleşmedikçe mülkiyetin intikalini sağlamayacağı; tapu siciline şerh verilen satış vaadi sözleşmesinin 5 yıl süre ile 3. kişilere karşı ileri sürülebileceği; haczin kaldırılabilmesi için anılan süre içerisinde ve tescil davası açılarak 3. kişi adına taşınmazın tescil işleminin tamamlanmasının zorunlu olduğu; icra mahkemesinin taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verme yetkisinin bulunmadığı-
Sadece borçlunun mal beyanında gösterdiği malların haczi ile yetinilmeyeceği, alacaklının alacağının tamamını karşılayacak miktardaki borçlunun mallarının haciz edilebileceği–