Sıra cetveline itiraz dilekçesinde «başka alacaklıların hem alacağının esas ve miktarına» ve hem de «sırasına» itiraz edilmesi halinde, uyuşmazlığın genel mahkemede çözümlenmesi gerekeceği—
«Bono», her zaman düzenlenmesi mümkün bir senet olduğundan -satış sözleşmesi, ticari defter kayıtları gibi- başka delillerle doğrulanmadıkça, alacağın varlığına ilişkin «yeterli delil» sayılamayacağı—
6183 sayılı Kanunun 21. maddesinde geçen 'haciz' sözcüğünün 'ihtiyati haczi'de kapsayacak şekilde yorumlanamayacağı; kamu alacaklarından dolayı konulan ihtiyati hacizlerin, üçüncü kişiler tarafından konulmuş olan hacizlere iştirak edemeyeceği–
Bina ve arazi (emlak) vergisi gibi satışı yapılan şeyin aynından doğan vergi alacağının (rüçhanlı alacak) olduğu, bu alacakların rehinli alacaklardan da önce ödeneceği (6183 s. K. 21/II)—
Sıra cetveli düzenlenirken bedeli paylaşıma konu mal üzerine ilk konulan kesin hacizle, buna iştirak eden hacizlerin dikkate alınması, artan satış bedeli için izleyen hacze iştirak derecelerinin belirlenmesi gerekeceği—
Davalı-alacaklının, takip borçlusundaki alacağının varlığını ve miktarını, usulüne uygun ve birbirini doğrulayan, sonradan düzenlenmesi mümkün olmayan delillerle kanıtlaması gerekeceği—
“Rehin açığı belgesi” nin İİK.nun 100. maddesinin 4. bendinde sayılan belgelerden olup, düzenlendiği tarih, haczi önce olan alacaklının takip tarihinden önce olmadığından, bu hacze iştirak edemeyeceği-
Haczin yenilenmesi talebi üzerine konulan haczin yeni bir haciz olmayıp, ancak konulduğu tarih itibariyle diğer alacaklılara karşı hüküm ifade edeceği (konulmuş sayılacağı)—