Üçüncü kişiler tarafından -İİK’na göre- kesin olarak haczedilen malların üzerine, paraya çevrilmeden (satılmadan) önce kamu alacağından dolayı -6183 sayılı Kanun hükümlerine göre- haciz konulması halinde, kamu alacağının da önceki hacze -İİK. 100’deki koşullar aranmadan- katılacağı ve satış bedelinin üçüncü kişi ile kamu idaresi arasında garameten (alacaklı oranında) paylaştırılacağı (6183 s. K. mad. 21/I)—
Davanın «konusuz kalması» halinde de, haklılık durumuna göre vekille temsil edilen taraf yararına vekalet ücreti (ve yargılama gideri) hükmedilmesi gerekeceği—
İİK’nun 193. maddesine göre iflasın açılması ile borçlu aleyhine haciz yoluyla yapılan takipler duracağından, takibin durduğu aşamada İİK. 106-110. maddelerdeki satış isteme sürelerinin işlemeyeceği—
Davalı-alacaklının, takip borçlusundaki alacağının varlığını ve miktarını, usulüne uygun ve birbirini doğrulayan, sonradan düzenlenmesi mümkün olmayan delillerle kanıtlaması gerekeceği—
Kamu alacağının hacze katılabilmesi için, kamu idaresi tarafından borçlunun malı üzerine satış tarihinden önce haciz konulmuş olması gerektiği (Üçüncü kişiler tarafından haczedilen malların paraya çevrilmesinden sonra, kamu alacağından dolayı konulan hacizlerin sonuç doğurmayacağı, sıra cetvelinde kamu alacağına yer verilemeyeceği)—
«Sıra cetveline itiraz davası»na konu olabilecek bir hususun «şikayet» yoluyla icra mahkemesine bildirilmesi halinde, icra mahkemesince «dava dilekçesinin görev yönünden (görevsizlik nedeniyle) reddine ve talep halinde dosyanın görevli ... mahkemesine gönderilmesine...» şeklinde karar verilmesi gerekeceği—