4389 sayılı Kanun’a 5020 sayılı kanunla eklenen Ek 5. madde hükmündeki açık düzenleme karşısında, diğer alacaklıların muvazaadan ari haklarının etkilendiği durumlarda, maddede belirtilen bankalar yönünden fon alacaklarının tahsili ile ilgili hükümlerin uygulanmasına ve bu bankaların hacizlerinin 6183 sayılı Kanun’un 21. maddesi uyarınca ilk hacze iştiraklerine olanağın bulunmadığı-
Kefalet edilen borcun, alacaklısı yönünden amme alacağı niteliği taşıdığının kefil tarafından, kefalet sırasında bilinmekte olduğunun; yani anılan şirket yetkilisinin, temsil ve ilzama yetkili olduğu şirketin bir amme alacağına kefil olduğunu bilerek 14.02.2001 tarihli kefalet senedini imzaladığının açıkça anlaşıldığı-
Satışa konu mal üzerinde birden fazla alacaklının haczi bulunduğundan ve satış bedeli bütün alacaklıların alacağını karşılamadığından sıra cetveli düzenlenmesinin gerekeceği-
«Davalı alacaklının alacağının gerçekte mevcut olmadığının» (muvazaalı olduğunun) ileri sürülmesi halinde, alacağın esasına yönelik bir itirazın varlığının kabulü gerekeceği—
Sıra cetveline itiraz dilekçesinde davalının alacağının esasına ve/veya miktarına itiraz edilmiş olması halinde uyuşmazlığın genel mahkemede çözümlenmesi gerekeceği—