«Bono», her zaman düzenlenmesi mümkün bir senet olduğundan -satış sözleşmesi, ticari defter kayıtları gibi- başka delillerle doğrulanmadıkça, alacağın varlığına ilişkin «yeterli delil» sayılamayacağı—

Davacı vekili, «borçluya ait mahcuz malların satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde davalıya birinci sırada yer verildiğini, davalının alacağının gerçek bir alacak niteliğinde olmadığını» ileri sürerek sıra cetveline itiraz etmiştir. Davalı v ...
Aynı doğrultuda