İhtiyaten haczedilmiş olan bir malın -bu ihtiyati haciz kesin hacze dönüşmeden- daha sonra başka bir alacaklı tarafından «kesin olarak» haczedilmesi halinde, ihtiyati haciz sahibi alacaklının bu haczi -30.7.2003 tarihinde sonra yapılacak ihtiyati hacizlerde; 100. maddedeki şartlar dairesinde- kendiliğinden ve geçici olarak katılacağı ve ihtiyati haczin icrai hacze dönüşmesinden sonra her iki alacağın aynı derecede hacze katılacağı (paylaştırmanın garameten yapılacağı)—
«Şikayet hakkını saklı tutarak» düzenlenen sıra cetveli gereğince payına düşen parayı alan alacaklının, daha sonra «sıra cetveline itiraz davası» açamayacağı (şikayette bulunamayacağı)- Şikayet hakkının saklı tutulmuş olması, dava açmak (şikayette bulunmak) için öngörülen yasal süreyi kesmeyeceği)-
Sıra cetveline itiraz davasında, davalı-alacaklının alacağına itiraz edilmiş olması halinde, ihale tarihi itibariyle davalı-alacaklının alacağının bilirkişi vasıtasıyla -bu tarihe kadar işlemiş faizler de dikkate alınarak- hesaplanması gerekeceği—
İhtiyati tedbirlerin, konulan hacizlere iştirak edemeyeceği, (ve sıra cetvelinde yer alamayacağı)—
İhtiyati hacizlerde alacaklının ihtiyaten haczedilen malın satışını ihtiyati haczin kesinleşmesinden itibaren -taşınırlarda bir yıl, taşınmazlarda iki yıl içinde- istemesi gerekeceği—
Alacaklı tarafından yatırılmış olan yetersiz miktardaki satış avansının tamamlanmasına ilişkin muhtıra düzenlenerek ve süre verilerek alacaklıya durum bildirilmedikçe, alacaklının koymuş olduğu haczin düşmeyeceği—
Nafaka ilamına dayanan alacaklının önceden takip yapmadan her zaman aynı derecede ilk hacze iştirak edebileceği, iştirak halinde kural olarak satış bedelinin garameten paylaştırılacağı, ancak hacze takipsiz iştirak eden alacaklının alacağının imtiyazlı alacak konumunda bulunması halinde o zaman satış bedelinden öncelikle pay alacağı (ve nafaka alacaklısına tam ödeme yapılması gerekeceği)—
Sıra cetveline itiraz davasında, kendisini vekille temsil ettirmiş olan vergi dairesinin vekili yerine, kararın vergi dairesine tebliği ile yasal temyiz süresinin işlemeye başlamayacağı—
İİK’nun 206. maddesinde «imtiyaz hakkı»nın, alacaklıya değil, alacağa tanınmış olduğu, alacaklının ölümü halinde mirasçılara geçeceği ve borcu ödeyerek alacaklının haklarına halef olan kefile geçen alaca bakımından da imtiyazın varlığını koruyacağı—