Davadan feragatin açık bir irade beyanı ile kesin ve koşulsuz olması gerekeceği-
Davanın görev yönünden reddine ilişkin direnme kararını bozan Hukuk Genel Kurulu Kararına karşı karar düzeltme yoluna gidilemeyeceği-
Tespit davasında; 6352 Sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun ile Yargıtay`ın bozma kararlarına karşı verilen direnme kararının temyizi halinde dava dosyasının, önce kararı veren daireye gönderileceği- Direnme kararlarının daireler tarafından öncelikle inceleneceği ve kararı veren dairenin, direnmeyi yerinde görürse kararı düzelteceği; yerinde görmezse talebi on gün içinde Yargıtay H.G.K.`na ileteceği-
Haczedilen menkuller eğer borçlunun elinde kabul edilir ve 3.kişi istihkak iddiasında bulunur da alacaklı veya borçlu buna itiraz ederse, dosya istihkak iddiası ile ilgili olarak karar verilmek üzere İcra Mahkemesine gönderilir, 3.kişinin elinde olursa, İcra Müdürlüğü istihkak iddiası üzerine alacaklıya istihkak davası açması için süre vermesinin gerekeceği-
Davacı vekili, birleşen dosya ile işçilik alacakları talebinde bulunduğu halde, direnme kararında tarafların iddia ve savunmaları özetlenirken birleşen dosyadaki talep ve savunmaya yer verilmemesi, ayrıca hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekeceği-
Davacı, senette adına atfen atılı bulunan imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek menfi tespit davasının değerini açıklamış ve nispi karar ve ilam harcını da bu değere göre yatırmış ise de; takip talebi, ödeme emri, dava dilekçesi ve mahkeme kararı dikkate alındığında dava değerinin daha fazla olduğunun belirgin olduğu-
Anayasa Mahkemesi’nin 12.05.2011 gün ve E:2009/31, K:2011/77 Sayılı kararıyla; “ 25.02.2009 gün ve 5841 Sayılı Çeşitli Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 2. maddesiyle 21.06.1987 tarihli 3402 Sayılı Kadastro Kanunu’nun 12. maddesinin 3. fıkrasına eklenen cümlenin ve 3. maddesiyle 3402 Sayılı Yasa’ya eklenen Geçici 10. maddenin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline ” karar verilmiş ve bu iptal kararı 23.07.2011 tarihli Resmi Gazete`de yayımlanmış olduğundan yerel mahkemece, bozma ve direnme kararlarının kapsamları ile bağlı olunmaksızın, 5841 Sayılı Yasa`ya dair Anayasa Mahkemesi`nin iptal kararı ile 6292 Sayılı Kanun hükümleri göz önünde bulundurularak karar verilmek üzere ve direnme kararının bozulması gerekeceği-
Temyiz isteyen feri müdahil tarafın kendisinin ya da işleminin harçtan istisna ve muafiyetinin bulunmadığı, temyiz isteminin incelenmesi için temyiz başvurma ve temyiz peşin harçlarının tahsili gerekeceği-
Hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekeceği-
Yasa'da gösterilen sorumluluk nedenleri, örnek niteliğinde olmayıp; sınırlı ve sayılı durumları ifade etmekte olup; hakimin sorumluluğuna dayanak yapılan olgu; yasal düzenlemedeki sorumluluk hallerinden hiçbirisine uymadığından, hakimin hukuki sorumluluğuna ilişkin koşulların gerçekleştiğinden söz edilemeyeceği-