Belli bir işi takipten veya savunmadan isteğiyle çekilen avukatın o işe ait vekalet görevinin, durumu müvekkiline tebliğinden itibaren onbeş gün süreyle devam edeceği, işi bıraktığını temyiz süresi geçtikten sonra bildiren avukat kararın tebliğini beklemeksizin işi bıraktığı aşamada müvekkiline ve mahkemeye durumu bildirmemiş olmakla süreye tabi işlerde işi yapma ya da bildirim yükümlülüğünden kurtulamayacağı- Birden fazla vekili olan davacının vekillerinden birine yapılan tebligatın varlığına karşın, davacı tarafın diğer vekiline yapılan 2. tebligat sonuca etkili olmayacağı ve temyiz süresinin ilk tebliğden itibaren başlamakla 15 günlük yasal temyiz süresi geçtikten sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekeceği-
Temsilcide yanılmanın hukuki yaptırımının, hasımda yanılmada olduğu gibi, davanın reddi gibi ağır bir sonuç doğurmayacağı- Davanın husumetten reddi yerine temsilcide yanılgı sebebiyle Türk Telekom Genel Müdürlüğü'ne yöneltildiğinin kabulüyle davacının davasını gerçek temsilci durumundaki Türk Telekom Yardım Sandığına yöneltmesinin sağlanması; bu temsilciye davetiye tebliğiyle davaya katılma ve kendisini savunma olanağı verilmesi, böylece husumete dair eksik tamamlanarak yargılamaya devam edilmesi gerekeceği-
Her ne kadar temyiz dilekçesinin temyiz defterine kayıt tarihinin temyiz tarihi olarak kabulü gerekir ise de, 25.1.1985 gün 5/1 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kurulu kararı kıyasen eldeki dava yönünden değerlendirilip, harca tabi olmayan temyiz dilekçesinin hakim tarafından havalesinin temyiz süresi içinde yapıldığı da gözetilerek temyiz defterine bu tarihten bir ay sonra kaydı nedeninin belgelendirilip belgelendirilmediğinin belirlenmesi ve varsa bu belgenin dosyaya eklenmesi için dosyanın mahalline gönderilmesi gerekeceği-
Bozmadan esinlenilerek ilk kararda tartışılıp, değerlendirilmemiş yeni gerekçeye dayalı, yeni hüküm niteliğinde olan hükmün temyizen incelenmesi görevinin Özel Daireye ait olacağı-
Hakimin, Yargıtay'ın bozma kararı üzerine tarafları duruşmaya çağırıp dinledikten sonra bozma ilamına uyulup uyulmayacağına karar vereceği, bozma nedenlerinin kamu düzenine dair ve dolayısıyla hakimin kendiliğinden göz önünde bulundurulması gereken sebeplerden olmaması halinde taraflar veya vekilleri, bozma kararına uyulmasını istemişlerse, artık mahkemenin önceki kararda direnemeyeceği-
Kamu düzenine aykırılığın bulunması hali usuli kazanılmış hakkın istisnası olup; her ne sebeple olursa olsun ister kararın bir kısmı temyiz edilmemiş, isterse bozma kapsamı dışında bırakılmış olsun, dava halen herhangi bir nedenle ( vekalet ücreti, faiz vs. )derdest olmakla kamu düzenini ilgilendiren konularda mahkemece her zaman inceleme yapılabileceği ve yeni bir karar verilebileceği-
Yerel mahkemenin tebliğ giderinin bulunmaması nedeniyle yenileme istemini kabul etmeyip; dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten itibaren yasal üç aylık süresi içinde geçerli bir yenileme talebinde de bulunulmayıp, dosya yenilenmediğinden, davanın açılmamış sayılmasına karar vermesinin yerinde olduğu-
Gerek 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 417 ve gerekse de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Ka­nunu'nun 326. ve 332. maddelerine göre, yargılama giderle­rine, mahkemece resen hükmedileceği ve kural olarak kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği-
İlk hüküm bozularak ortadan kalkmakla yeni verilen bu karar temyiz edildiği takdirde, harca tabi temyiz isteklerinde yeniden temyiz başvuru harcıyla temyiz peşin harcının temyiz edenden tahsil edileceği, Yargıtayın temyiz incelemesine geçmeden evvel, harcın yatırılmadığını tespit etmesi halinde, ya temyiz dilekçesinin reddiyle esas hakkında temyiz incelemesi yapılmamasına ya da harçların yatırılması için dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesine karar verileceği-
Temyiz isteği harca tabi işlemlerde temyiz dilekçesinin hakim tarafından havale edilmesiyle birlikte mahkeme kalemince harcının hesaplanıp, ilgilisine bildirilmesi ve harç tahsil edilip belgesinin dosyaya alınmakla temyiz defterine kaydı gerekeceği-