Toplu iş sözleşmesinin tarafları bağlaması sail ise de, taraflar arasındaki denge, şartların olağanüstü biçimde değişmesi nedeniyle taraflardan biri için katlanılamayacak derecede bozulmuşsa, sözleşmeye sıkı sıkıya bağlılığın, adalet, hakkaniyet ve objektif iyiniyet kurallarıyla bağdaşmayacağı-
Ülkemizde zarar hesapları, hakimler tarafından yapılamadığından, bu hesapların işin niteliği gereği bilirkişi aracılığı ile yapılmasında ülke gerçekleri bakımından zaruret bulunmadığı, hüküm tarihinin önceden bilinememesi nedeniyle bilirkişinin hüküm tarihi itibariyle iratları sermayeleştirilmesinin de mümkün olmadığı, yurt sathında uygulamada birlik sağlamak için gerek ölümler nedeniyle destek kaybı zararının, gerekse beden gücü kaybı zararının hesaplanmasında rapor tanzim tarihine kadar gerçekleşen zararın bilinen veriler nazara alınarak ve iskontoya tabi tutulmadan somut olarak, rapor tanzim tarihinden sonraki zararın da bilinen son gelir nazara alınıp her yıl % 10 oranında artırılmak ve iskonto edilmek suretiyle hesaplanmasının gerekeceği, bu yöntemle belirlenecek tazminat miktarına da, olayın haksız fiilden kaynaklandığı gözetilerek olay tarihinden itibaren faiz uygulanmasının icabedeceği-
Ev hizmetlerinde çalışmanın tespitinde işverenin dinlenmesinin ve tanık beyanlarının belgelerle birlikte değerlendirilmesinin gerekeceği-
Açık maddi yanılgıya dayalı bozmaya uymanın taraflara usuli kazanılmış hak sağlamayacağı-
Hizmet akdine dayanarak bir veya birkaç işveren tarafından çalıştırılanların, 506 sayılı Kanuna göre sigortalı sayılacakları ve bu türlü bir çalışmanın tesbitinin dava edilebilecekleri, TRT Kurumu’nda "istisna sözleşmesi" başlığını içeren davacının çalışma biçiminde, hizmet akdinin unsurlarının gerçekleşip gerçekleşmediği başka bir ifade ile hizmet akdi ile çalışılıp çalışılmadığı, çalışılmışsa süresinin araştırılıp tesbit edilmesinin ve sonucuna göre karar verilmesinin gerekeceği-
Tarafların serbest iradeleriyle usulüne uygun biçimde, işyerinde uygulanmak üzere düzenlenmiş bulunan TİS’in bağlayıcı nitelikte olduğu, ancak, işverenin hükümetçe alınan ekonomik önlemler paketinin bir gereği olarak uyuşmazlık konusu ücret zammını birkaç aylık gecikme ile ödeme önerisinin, davacı işçi tarafından kabul edilmemesinin, Medeni Kanun’un 2. maddesinde öngörülen doğruluk ve dürüstlük kurallarıyla bağdaşmayacağı-
Ekonomik kriz ve ülke çapında alınan olağanüstü önlemler nedeniyle toplu iş sözleşmesinde belirlenen ücret zammını birkaç aylık bir gecikme ile ödeyebileceğine ilişkin işverenin önerisinin işçi tarafından reddedilmesinin Medeni Kanun’un doğruluk ve dürüstlük kurallarıyla bağdaşmayacağı-
Anonim şirket yönetim kurulu üyesi de olsa, hizmet akdiyle çalışan davacının sigortalı olduğunun kabulünün gerekeceği-
Eser sözleşmesi ile temizlik işlerini üstlenen firmanın işçisi, temizlik işini üstlendikleri bankanın işçisi olmadığından hizmet tespiti isteminin bu yönden reddinin gerektiği-
İşçinin, aynı iş yerinde çalışan bir başka işçiye sarkıntılıkta bulunmasının; işverene iş akdinin bildirimsiz feshetme hakkını vereceği, yalnızca olayla ilgili olarak tutulan tutanağın olayı isbata yeterli olmadığı, davalı işverenin delil listesi ile belirtildiği tanıkların da dinlenilmesinin gerektiği-