İşyerine yeniden girilip çalışılması halinde hizmet tespitine ilişkin hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemeyeceği, bu durumda, mahkemece yapılacak işin, davalıca yapılan işin sürekli olup olmadığını ve işin niteliğinin orman (tarım) işi sayılıp sayılmayacağını tespitten ibaret olduğu-
Özel lisede birer yıllık belirli süreli sözleşmelerle öğretmen olarak çalışan davacının çalışmasının, işin özelliği itibariyle, belirsiz süreli sözleşmeye dönüşmeyeceği, belirli süreli sözleşmelerde ise, sözleşme sürenin bitiminden önce feshedilmiş olsa dahi ihbar tazminatı hakkının doğmayacağı-
Nakil isteminin reddedilip işten ayrılmış bulunan kocasına tahsis edilen lojmandan çıkmasının istenmesinin, işçiye iş akdini bildirimsiz fesih hakkını vermeyeceği-
Sendika temsilcisinin işine iade edilmesine karar verilmesi halinde iş gördürülmemiş olsa bile, temsilcisinin işinden çıkarıldığı tarihten başlamak üzere temsilcilik süresinin devamınca ödenmesi gereken ücret ve diğer bütün hakların tazminat niteliğinde olduğu-
İş kazası davalarında, akde aykırılığa ilişkin tazminatlar için faiz oranının, temerrüt faizi olmayıp, tazminatın bir bölümü olduğu-
TÜBİTAK, 1475 sayılı İş Kanunu’nun 14/7. maddesi kapsamına giren kamu kuruluşu olmadığından, davacının kıdem tazminatının hesabında önceki hizmetinin dikkate alınmasının mümkün olmadığı-
Davacının muris tarafından işe alındığı onun ölümünden sonra çocukları olan davalı varislerin yanında işine devam ettiğinden ve bu durumda murisin hak ve borçları mirasçılara geçmiş olacağından mahkemece tapudaki intikal tarihinden sonraki dönemin tespitine karar verilmekle yetinilip o tarihten önceki döneme ait hizmet tespiti isteminin reddinin isabetsiz olduğu-
Manevi tazminatın, hakkaniyete uygun bulunması gerekmekte olup, %6'lık işgücü kaybı için, 15.000.000 TL manevi tazminata hükmedilmesinin fazla olduğu-
İş kazası davalarında olay tarihi ile dava tarihi arasında 10 yıldan fazla bir sürenin geçmiş olması halinde, zamanaşımı def'inin kabulünün gerekeceği-
İşyeri devredilir ise, devralan işverenin, önceki işverenin Kurum’a olan prim gecikme zammı ve faiz borcundan müteselsilen sorumlu olduğu, bu sorumluluk, Yargıtay uygulamasına göre ilk devralan şahıs bakımından mümkün olup ondan sonraki zincirleme devralanlar yönünden 82. maddenin uygulama olanağının olmadığı-